Burak Eren'le Üçleme.. (4)

Süper Lig'de 25 hafta geride kalırken lider Galatasaray en yakın takipçisiyle puan farkını korumaya devam ediyor. Zorlu Gaziantep deplasmanında geriye düşmesine rağmen geri dönüş gerçekleştirerek sahadan galibiyetle ayrılan Fatih Terim'in öğrencileri ligin bitimine 9 hafta kala liderlik yolunda kayıpsız devam ediyor. Bir kaç haftadır Galatasaray özelinde haftanın 3 ana başlığını dile getirmeye devam ediyorduk. Bu haftanın ana başlıkları Necati'nin dönüşü ve Gaziantep galibiyeti, Milan Baros sorunsalı ve takımın kullanabileceği mevcut formasyon üzerine oldu.

Gaziantepspor 1-2 Galatasaray / Necati Ateş'in Dönüşü
Galatasaray'ın kötü zeminlerle olan imtihanı devam ediyor aslında. Gaziantepspor'un zemini de bataklıktan farksızdı ve bu durum da iyi futbol oynamaya çalışan takımlar açısından çok büyük bir handikap. Zorlu geçmesini bekliyordum bu deplasmanın, öyle de oldu zaten. Geçtiğimiz haftalarda puan kayıpları yaşayan ama bazı doğrularını da bizlere unutturmayan bir takım vardı, Gaziantepspor karşısında ise bu doğruların gittiğini gördük. Savunmadan bahsediyorum, son haftalarda bu kadar fazla pozisyon verdiğimizi, bu kadar fazla bireysel hata yaptığımızı pek hatırlamıyorum. Ayrıca şu durum da artık iyice kendini belli etti, Selçuk İnan ve Melo inanılmaz bir düşüş içerisinde. Rakibin de orta sahada {Yasin Pehlivan ve Bekir Ozan gibi} sert oynayan isimlerle baskı kurması bizim orta sahanın gardını iyice düşürüyor. Eskişehirspor, Bursaspor ve Antalyaspor karşısında da olan buydu yani. Ama 4-4-2'nin etkisinin Elmander'in yanında oynayan isimden geçtiğini gördük. Baros'la bu işi iyi yapıyorduk, şimdi de Necati Ateş bunu devam ettirdi. Bu tarz isimlerle oynadığımız pozisyonlar bulup, golü atabiliyoruz. Bu da takımı haliyle bir üst seviyede tutuyor. Bu tarz dönüşler önemlidir, hem Galatasaray bunu tekrar gösterdi bizlere, hem de Necati Ateş'in golle dönüşü ve Galatasaray forması altındaki 100. maçı olması da ayrı bir önemi oldu.

Milan Baros Mevzusu
Önemli bir konu bu. Çünkü Necati Ateş'in transferinin ardından artık vazgeçilmez bir isim olmanın dışına doğru yol aldı Milan Baros. Şunu söyleyelim hemen, Antalyaspor maçındaki yediği kırmızı kartın açıklaması yok, hakem ne kadar kötü olursa olsun. Maç 1-1 gidiyor, takım baskıyı kurmuş ve belli ki atacak o golü ama sen en kritik yerde takımını 10 kişi bırakıyorsun. Tabii bu Baros'in ilk vukuatı değil, geldiği günden bu yana kartlarla arası çok iyi kendisinin. Yediği sarı kartların yüzde 95'inin itirazdan kaynaklandığını düşünüyorum, gereksiz kartlar yiyor. Hırslı ve mücadeleci bir yapısı var, öfkesini asla kontrol edemiyor ama bu kart durumu da en az sakatlık mevzusu kadar Baros'u bizden koparan bir unsur. Baros'u çok seviyor ve daima da hakkını veriyorum ama bu kart mevzusunun izahı yok. Yine de Baros'u bir anda defterden silemeyiz, malesef bu tip bir kampanya var sanki. Tamam Baros vazgeçilmez değil, hele de şu an hiç değil ama yaptıkları ortada, daha da yapabilir. Şöyle de birşey var, iyi bir Baros'dan daha iyisini bulmak güç, bunu da unutmadan. Baros'u bir anda defterden silmek yanlış ama Baros'un da artık birşeyleri yoluna koyması gerekiyor.

4-3-1-2 Denenemez Mi?
4-4-2 manyaklığım malum, seviyorum bu sistemi ve 4-4-2 oynadığımızda da {doğru forvet ikilisiyle} aldığımız başarılı sonuçlar var. Ama bu takımın kanat rotasyonundaki sorunları büyük, hala içimize sinen, budur diyebileceğimiz bir açık oyuncumuz yok. Durum da böyle olunca aklıma Uefa Kupası'na giden süreç geldi. 4-3-1-2 gibi bir formasyon vardı. Okan - Suat - Emre üçlemesi orta sahada, önlerinde Hagi ve ileride Arif ve Hakan Şükür. Şimdi de düşündüğümde Melo - Selçuk İnan ve Engin Baytar üçlemesi kurulabilir. Engin Baytar'ın göbekte oynadığında hücum anlamında daha verimli olduğunu düşünüyorum, çıkışları çok önemli. Bu durumda Selçuk İnan'da biraz daha arkaya geçerek o pasör yönünü çok daha iyi kullanabilir ve bu üçlünün de bir arada olması hem hücum hem de savunma açısından önemli. Üçlünün önündeki isim önemli tabii, bu sistem devam etse mesela uzun vadede çok kaliteli bir 10 numara alırdım ama şu anı düşünürsek Emre Çolak bu mevkinin bir numaralı ismi. Onun da forvet arkasında daha verimli olabileceğini düşünüyorum, kanatlarda oynamasındansa. Ya da Necati Ateş denemesi yapılabilir bu bölgede ve önlerinde de Baros - Elmander kullanılabilir. Beklerin önü açılıyor tabii bu sistemde ve varlıkları daha da önem kazanıyor. Eboue konusunda sıkıntı yaşanmaz ama Hakan Balta böyle bir sistemde neler yapardı merak ediyorum, güzel bir beyin fırtınası aslında bu konu.

2 yorum:

  1. ben fifa pes gibi oyunlarda bu sıstemı kullanıyorum. dedıgınız gıbı ortada melo selcuk engın ( melo selcuk riera/emre) ortada necati ileri uçta elmander baros (yigit kullanılabılır). bı denenmesı lazım bence de.

    YanıtlaSil
  2. Turkiye ligi icin kesinlikle birinci kural cift forvet olmali. Ve bu sistemi en iyi yansitan taktik de 4-4-2. Fakat dedigin gibi Galatasaray`in elindeki en iyi kanat begenmedigimiz Kazim Kazim`di ki onu da kaybettik. Ne Emre Colak (Kendisi hakkinda tereddutlerim cok fazla), ne Yigit ne de Riera (Her ne kadar onun icin en verimli taktik 4-4-2 iken) yeterli degiller.Baskan ve yonetimin aldigi buyuk bir riskli bu sezonu boyle atlatmak amaciyla ses cikarmiyoruz.

    Dedigin gibi kanatsiz bu takima cift forvet oynatabilecegimiz bir diger taktik de 4-3-1-2. Ozellikle supriz dribblingleriyle rakip savunmayi yipratip, hazirliksiz yaratan senenin en iyi ikinci yerli transferi Engin`e de ilk 11`de yer acmis oluruz. Ayrica oyun icerisinde * Emre`yle pozisyon da degistirebilirler. Fakat burda en buyuk sorun 4-3-1-2 taktigi icin en onemli olan mevki beklerimizin yetersizligi. Bu taktikte 90 dakika ileri geri oynayacak, kanatlarin boslugunu hucum anlaminda dolduracak bekler lazim. Geri geldiginde Eboue bu gorevi fazlasiyla gerceklestirir fakat yedegi Sabri`nin bunu kaldirabileceginden, Balta`nin ise bu mevzunun yanindan bile gecebileceginden emin degilim. Bu sebeple sene sonuna kadar Engin`in joker olarak kullanilacagi 4-4-2`ile devam etmek en dogrusu geliyor bana.




    Bir parantez de Emre Colak`a acarsak;
    (Emre`nin kariyer planlamasi kanat ya da 10 numara degil kesinlikle sol ic olmali. Fizigini ve temposunu gelistirebilirse bu mevkide buyuk bir yildiz olabilir. Kanatta oynamasi durumunda dribblingi ve seriligi olmamasi ve 10 numara oynamasi durumunda ise skora katkisinin yetersiz kalicak olmasi sebebiyle, rotasyondan oteye gidemez. Hic beklemedigim anda comeback yapan, fiziginde belli bir gelisme olan Emre bahsettigim konuda teknik ekip ve taraftar olarak desteklenmeli. Becerirse bir blog, forum klasigi olucak ama Turkiye`nin Xavi-Fabregas`i olabilir ama dedigim zaaflar yuzunden memleketlim Emre Colak kesinlikle bir Zidane-Hagi-Alex ya da Arda-Sas-Keita olamaz.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.