Burak Eren ile üçleme.. (15)

Saçmalıklarla dolu bir sezonu şampiyonluk kupası ile tamamlayarak geride bırakıyoruz. Normal sezon, play-off, hatır kupası, keyif kupası, yayıncı kuruluş kupası.. Adını ne koyarsanız. Biz adını "ŞAMPİYON" koyduk. Uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir şampiyonluk kutlaması oldu. Ezeli rakibimizin stadında şampiyonluk kupasıyla tur attık, şampiyonluğumuzu doya doya kutladık. Onların türlü oyunlara ve çirkinliklerine rağmen.. Sezon boyunca bizimle birlikte olan ve Galatasaray özelinde analiz yazıları ile blogumuzda yer alan Burak Eren bu sefer haftanın değil, sezonun özetini çıkarttı. Üçleme değil, dörtleme oldu; kimse kusura bakmasın. Şampiyonluğumuz kutlu olsun!

SEZONUN EN DEĞERLİSİ; SELÇUK İNAN
Galatasaray'ın bu sezon gösterdiği özelliklerden biri de, birçok kahramanı bünyesinde barındırması. Muslera, Melo, Ujfalusi, Elmander diye uzatır giderim listeyi. Ama Selçuk İnan çok başka, o tüm Galatasaray'a yön veren futbolcu oldu. Kaptan olmak takımın lideri olmak belki ama sahada oyunun lideri olmak var bir de. Selçuk İnan'a da bu sorumluluk verildi. Bazı futbolcular verilen sorumluluk altında ezilirler, bazıları ise yücelirler. Selçuk İnan yüceldi. O 3 gol 4 asistlik performanslarına müthiş derken bir anda asist rakamlarını katladı, futboluna skorer bir kimlik kazandırdı derken önceki sezonlara oranla x3 ekleme yaptı diyorum. Sadece Galatasaray'ın da değil aslında, sezonun futbolcusu oldu diyebilirim. Artı olarak müthiş bir karaktere sahip, inanılmaz mütevazi. Bu da onu özel kılan özellikleri, uzun yıllar Galatasaray forması altında kendisini görmek dileğiyle.

EN ÇOK GELİŞME GÖSTEREN; SEMİH KAYA
Bu soru için de birçok adayı konuşabiliriz. Yine Selçuk İnan ismi mesela, dediğim gibi geçen sezonlara göre bu sezon futboluna x3 ekledi. Hatta Avrupa'nın da en iyi orta saha oyuncularından biri konumunda, onun değeri gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde daha iyi anlaşılacak. Aydın Yılmaz diğer bir isim, sıfırdan geldi bu noktaya. Biz onu hesaba katmıyorduk ama Fatih Terim onu da kazanmasını bildi ve kenardan onu getirerek oyuna müthiş bir enerji kattı. Engin Baytar'ı da sayabiliriz, kafa yapısı anlamında özellikle büyük gelişme gösterdi. Hakan Balta'nın önceki iki sezonuna bakarak, yeniden bildiğimiz kıvamına ulaşması da onu adaylardan biri yaptı. Emre Çolak'ı ekleyebiliriz ya da, son zamanları düşüş içerisinde olsa da o da büyük gelişim kaydetti ve gelecek onun zaten. Semih Kaya'dır ama bu mdülün sahibi, müthiş bir istikrar gösterdi. O formayı kaptığı günden bu yana da sarı kart cezası haricinde bırakmadı formayı bir daha, harika bir gelişim gösterdi. Hala eksikleri var elbette ama zamanla çok daha iyisi olacak. Bu anlamda Ujfalusi onun adına büyük şans, Selçuk İnan örneğinde Melo'nun olduğu gibi. Bu ikililileri doğru kurmak önemli, Galatasaray'ın bir diğer artısı da bu oldu.

AYHAN AKMAN'IN VEDASI
Keşke o ''bam'' diye adlandırdığımız dönem hiç olmasaydı. Mustafa Sarp ve Barış Özbek'le birlikte başarısızlığın en büyük faturalarından biri de Ayhan Akman'a çıkıyordu. Hatta bu sezon başında da hazırlık maçlarında geçen sezondan kalma alışkanlıklarla Ayhan Akman'ın yine yuhalandığını görüyorduk ama Terim'in Ayhan Akman'a yeniden itibarını kazandırdı. İlk etapta ona forma şansı da veriyordu, kullandı da onu, devamında da ağabeylik mertebesine yükseltti ve bu şampiyonlukta saha dışı faktörlerden biri de Ayhan Akman'ın varlığı oldu, bu çok net.

Sorunsuz yaşanan ayrılıklar candır, bunu hep söylerim. Galatasaray bunun sorununu çok yaşadı. Futbolculara edilen jübile teklifleri, bunun kabul görmemesi ve devamında o futbolcuların kulüp hakkındaki kötü söylemleri. Ayrılıklar güzel yaşanmalı, böylesi olmalı. Zamanı geldiğinde bırakmasını bilmelisin, hele ki zirvede bırakıyorsan, fazla zorlamadan en güzeli. Ayhan Akman da böyle yaptı, sezon başında futbolu bırakma kararı aldı ve bugün de aktif futbol yaşantısı bitti. İstese devam edebilirdi, 1-2 sezon daha çeşitli Anadolu takımlarında oynayabilirdi, yaş 35 oldu ama hala atımlık kurşunu vardı onun. O ise burada bırakayım dedi, devam etmenin gerçekten gereği yok. Böylece de itibarını yeniden kazanmış olarak Galatasaray tarihi içerisinde güzel bir yer kazanmış oldu, ben Ayhan Akman'ı daima çok iyi anacağım.

6.5 SEZONDA 5 ŞAMPİYONLUK !
Yaşanan bu şampiyonluk, hele ki alınan Şampiyonlar Ligi bileti Galatasaray için büyük özlem. Böylesine enkaz sezonlarından ardından üstelik. Sıfırdan kuruldu bu sezon takım. 2-3 sezon ardından ancak oturabilecek futbol düzenine sahip oldular, felsefelerini ve sistemlerini ilk 11 anlamında baktığımızda 10 yeni futbolcuyla oluşturdular, kadro istikrarı geldi derken müthiş bir şampiyonluk hikayesi yaşandı. En büyük pay sahibi de Fatih Terim'dir şüphesiz, ondan başka herhangi bir teknik direktörün Galatasaray çatısı altında bunu başarması çok zordu. Çünkü bu sistem ve kadro kalitesinden öte takımın bir ruha, yeniden canlanmaya, inanmışlığa ve bir bakıma yattığı mezardan kalkmaya ihtiyacı vardı.

İlklerin hocası tabii, birçok rekorun da sahibi. Galatasaray'da, Milli Takım'larda yaptıkları. Şimdi de ülkemizin en çok şampiyonluk kazanan teknik adamı oldu, 5. kez bu sevinci yaşadı. Bütün bu şampiyonlukları da Galatasaray'ın başında yaşadı tabii. Galatasaray'ın başında geçirdiği 6.5 sezonunda kazanılan 5 şampiyonluk, bunun adı hanedanlıktır yani, Terim kendi hanedanlığını bu anlamda kurmuştur. Gelecek sezon hedefler daha büyük olacak, Şampiyonlar Ligi melodisi kulağımda ve bu ligde de iddia sahibi olmak adına Fatih Terim'e yine büyük iş düşecek. Galatasaray'ın başında her açıdan misyonunu fazlasıyla yakaladı ama Şampiyonlar Ligi anlamında hala söyleyecek bir sözü var...

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.