3 Soru&Cevap | Atahan Altınordu: Galatasaray buradan çıkacak güçte..

Spor Toto Süper Lig'de geride kalan 10.hafta maçları sonunda liderlik koltuğunda oturmaya devam eden Galatasaray, uzun bir aradan sonra katıldığı Şampiyonlar Ligi'nin grup aşamasında 4.maçına  CFR Cluj deplasmanında çıkacak. Karşılaşma öncesi ritüel haline getirdiğimiz 3 Soru&Cevap bölümümüzde bu hafta Galatasaray Dergisi'nin değerli editörlerinden Atahan Altınordu'yu konuk ettik. Kendisine geride kalan haftalar sonunda Şampiyonlar Ligi performansımızı, takımın maestrosu Selçuk İnan'ın performansını ve Johan Elmander'in sistem üzerindeki etkisini sorarken kendisi bizleri kırmadı ve görüşlerini aktardı.

1) 6 yıl aradan sonra Şampiyonlar Ligi'ne dönen ve büyük umutlarla grup aşamasında mücadele eden Galatasaray, geride kalan ilk tur maçları sonunda sadece 1 puan toplayabildi. Bu durum hakkında neler düşünüyorsun?
Üç maçta alınan tek puanı, öncelikle şanssızlığa bağlıyorum. İlle de zorlama taktiksel analizlere gerek yok, futbolda şans çok önemli bir faktör ve geride kalan üç maçın ikisinde şansın Galatasaray’dan yana olmadığı açık. Old Trafford’da verilmeyen iki açık penaltı, direği bulan üç top var. Normal şartlarda berabere, şans doğru tarafta olsa galibiyetle bitecek bir maça yazdık mı sıfır puan? Son Cluj maçında da, elbette yetkililerin büyük ihmali söz konusu ama mevsim boyunca yağmayıp da maçtan iki saat önce başlayan, maçla birlikte sona eren bir yağmur var. Rakip bir kez bizim kaleye geliyor, stoperin ayağı kayıyor, kendi kalemize atıyoruz. 5 puan böyle gitti. Mağlubiyeti hak ettiğimiz Braga maçında da bile sakatlık, hastalık gibi gerekçelerle en tecrübeli üç oyuncumuzdan ikisinden, Hamit ve Elmander’den yararlanamadık. Ve hepsinden önemlisi, transfer sezonu bitmeden iki gün önce savunmanın şefini kaybettik, ki herhâlde bunun etkisinden söz etmeye gerek yok.

Bunların her biri ciddi şanssızlıklar. Geride kalan 270 dakikada bir tane an yok ki, “ne şanslıydık” diyelim. Ama tabii gelinen noktayı yalnızca şansa bağlamak da kendimizi kandırmak olur. Yaz dönemini yararlı geçiremeyen Felipe Melo’nun formsuzluğu, savunmada kurulamayan denge ve elbette Cluj maçındaki zemin ihmali kaybedilen puanlarda önemli etken. Diğer yandan geçtiğimiz yıl kurulan takım, ilk kez böyle maçlara çıkıyor ve zaman geçtikçe bu tür zorlukları da çözmenin bir yolunu bulur hâle gelecek. Özetle şanssızlık, formsuzluk, tecrübesizlik; hepsi var. Fakat henüz maçların yarısı tamamlanmadı ve ibreyi tersine döndürecek güç de Galatasaray’da fazlasıyla var. Bize umut etmek düşer.

2) Geçen sezon şampiyonluğumuzda büyük bir pay sahibi olan ortasaha oyuncumuz Selçuk İnan, sezona kötü başlamasına rağmen son maçlarda performansını yükseltti. Geride kalan dönem için Selçuk İnan için yorumların neler?
Selçuk İnan’ın olağanüstü bir yılın ardından bu sezon aynı etkiyi gösteremediği bir gerçek. Fakat bunun bir formsuzluk değil de taktiksel bir zorunluluk olduğu kanısındayım. Galatasaray’da asıl düşüş yaşayan oyuncu Felipe Melo ve o da tıpkı Selçuk gibi geçtiğimiz yıl öyle bir performans ortaya koydu ki saha içindeki bazı dengeler onun varlığı hesaba katılarak kuruldu. İki oyuncunun rolleri ve onlardan beklentilerimiz düşünüldüğünde, Selçuk oynamazsa takım da oynamıyor; Melo oynamazsa da Selçuk oynamıyor. Bir başka deyişle takımın iyi oynamadığı maçlarda Selçuk’un geçen seneki Selçuk olmaması en önemli etken gibi görünse de, Selçuk’un bu performansı da Melo’dan kaynaklanıyor. Geçen sezon orta alan savunmasını gerektiğinde tek başına ayakta tutabilen Brezilyalı, mücadeleci gücünü bu yıl gösteremeyince Selçuk daha defansif bir görev üstlenmek zorunda kaldı. Birçok maçta ikilinin görev değiştirdiğine tanık olduk. Bu da Selçuk’un hücuma katkısını sınırlandırdı. Yine geçen yılki gibi sadece göbekten hücum etmediğimiz için Melo’nun skor değiştirme etkisini de gösteremedi. Ama yanında Yekta gibi dinamik bir oyuncu olduğunda aslında formsuz olanın kendisi olmadığını gösterdi. Özellikle Kayserispor maçında, belki istatistiklere sadece iki asist yazıldı ama sadece ilk yarıda, aldığı beş sıradan topu tek harekette gol ihtimaline çevirdi. Yekta son iki maçtaki çizgisini Şampiyonlar Ligi seviyesinde de sürdürebilirse, Selçuk’tan yine büyük beklentilerimiz olabilir. Sonrasında da hazır hâle gelmiş bir Melo, kilit oyuncumuzu geçen yılki noktaya tekrar ulaştıracaktır.

3) Galatasarayın oyun planında önemli bir yeri olduğunu düşündüğümüz İsveçli golcümüz Johan Elmander'in sakatlığı sene oyun şablonunda değişiklikleri getirir mi, yoksa rotasyonda bir oyuncumuza şans olabilir mi?
Elmander, Galatasaray için elbette çok önemli bir oyuncu olmakla birlikte bu sezon itibariyle alternatifsiz değil. Burak – Umut ikilisi daha önce beraber oynamışlığın da etkisiyle hücumda gayet iyi bir uyum sağladılar. Ligde de şu dönem için zaten ideal ikili görünümündeler. Elmander’le ilgili asıl sıkıntı, takımın Şampiyonlar Ligi’nde onun tecrübesine ihtiyaç duyuyor olması. Yıpratıcılığına demiyorum zira Umut’un bu başlıkta ondan aşağı kalır yanı yok. Ama çok önemli bir maça çıkıyoruz, kazanamazsak UEFA’ya bile gidemeyeceğiz ve skor bulamazsak kenardan oyuna girip dengeleri değiştirecek bir hücum oyuncumuz yok. Manchester United maçına yetişeceğini tahmin ediyorum. Dolayısıyla Elmander’i arayabileceğimiz tek maç Cluj deplasmanı olacak, umarım ona da gerek kalmaz. Uzun vadeli bir sıkıntı beklemiyorum.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.