ST Süper Lig Panorama - 9. Hafta

Merhaba gençler!
Ard arda güzide bir dini ve belki de en önemli milli bayramımızı geride bıraktık. Tatilimizi yaptık, İşe ya da okula gitmedik. Üstüne bir de engel tanımayan Engelsiz Aslanlarımız müzemize bir Dünya Şampiyonluğu daha getirdi. Çim saha aslanlarımız da, bol patinajlı bir Şampiyonlar Ligi maçının hemen ardından ligde haftalardır beklediğimiz galibiyeti alarak biraz su serptiler yüreğimize. E daha ne olsun, geçmiş bayramlarınız kutlu olmuş olsun!

SIKI REKABET
Öyle bir lig düşünün ki, lideri üç hafta üst üste azımsanamayacak kadar puan kaybetsin, ama averaj farkıyla da olsa kimse onu geçemesin... Böyle bir ligde ne olur çok sıkı bir puan dağılımı. Nitekim ilk iki biraz farklı gözükse de, 3.yle 13. arasındaki 3 puanlık fark çok dikkat çekici. Bakalım haftalar birbirini kovaladıkça nasıl kümeleşmeler olacak, üç büyükler gene zirve yarışını kendi aralarında sürdürecekleri bir konuma gelebilecekler mi?




BİR DEVRİN SONU?
Ay Aziz'im, komşuya gülmek gibi olmasın ama, haftanın yenilgisi kesinlikle Fenerbahçe'ninkiydi. Kadıköy'de çok yaklaştığımız şeyi başaran zirve yolundaki rakibimiz MP Antalyaspor'u tebrik ediyoruz. Çünkü bu galibiyet "Biz tek, siz hepiniz."deki "hepimiz"in tam 47 maçtır yapamadığı şeydi. Bu 47 maçı ay gün saat ve dakika cinsinden hesaplamıyorum, bu işi en iyi Samandıra kanaryaları yapıyor, uzmanlık alanlarına bulaşma niyetinde değilim. Ama o karakterli kaptanlarının ardından bu uzun süreli evde yenilgisizlik serisini de kaybetmeleri üzücü.
BARAJDA MAÇ
ABD'nin doğu kıyılarını Sandy deli gibi kasıp kavururken, devam eden Küresel Isınma bu tip felaketleri yıl aşırı büyütedururken, İstanbul'a yağan azcık birazcık yağmur şikayet edilesi bir şey değil, aksine doluluk seviyeleri azalmakta olan barajlarımız açısından sevindirici bir gelişme. Aslantepe'yi de yaparken bir baraj olmasını hedeflediklerini düşünmüyorum, lakin öyle olaymış kimse çıkıp "Ama bu stadyuma benziyor!" demezmiş. Daha önce kaç kez yağmur altında maç yaptık orada, saymadım, geçen haftaki yağmur biraz fazlaydı, o da bariz... Topun sürülmediği ve dolayısıyla futbolu sadece hafiften andıran bir oyun oynamak zorunda bırakan sahayı kullanmak zorunda bırakan herkese içten tebriklerimi iletiyorum. Uzun zamandır bu kadar artistik patinajlar izlememiştim. 

TEKME TEKMEYE
Futbol, ayakların oynadığı bir oyun. Ayakların topa vuruşunu ve kimi zaman da o topa uzanırkenki arzusunu, şevkini görüp de eğlendiğimiz bir şey. Futbolda sık sık tekmeye uzatılan kafaları görür, kafa uzatan oyuncuyu ayrı bir noktaya taşırız. Ama bu hafta futbol sahalarında tekvando görüntülerine benzer bir kare gördük. Haftanın fotoğrafı sağdaki oldu. Adeta bir tekvando maçıymışcasına havada uçuşan tekmelerin asıl hedefi, futbolcular birbirinden çekinirken uçup gitmiş bile... Biz de arkaplandaki sarı lacivertli gibi bakakaldık giden topun ardından...

ENGEL-SİZSİNİZ!
Sözü bitirirken, bir kez daha engelsiz aslanlarımızı tebrik etmemiz lazım. Bir de lütfen cumhuriyetimizin, özgürlüklerimizin değerini bilelim. Bir dişi Türk olarak her gün biraz daha farkına vardığım müthiş gelişmeler yaşamışız bundan 89 yıl önce, bunları koruyalım, hatta geliştirelim. 

Uluslararası yayınlanan tenis maçında devletini yuhalayan densiz kalabalığa da sesleniyorum, Aslantepe açılışındakiyle aynı 300 kişi olduğunu var saydığımdan, eminim aralarından biri okuyordur: "Sizin gibi holigan teröristler varken, bize Olimpiyatları niye versinler?"! Cık cık cık!

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.