THY Euroleague | Aradori sağolsun..

Turkish Airlines Euroleague D Grubu yedinci haftasında takımımız Galatasaray Liv Hospital son Eurocup şampiyonu Valencia Basket ile karşılaştı. Deplasmanda oynadığı maçı 78-71 kaybeden takımımız, kendi evinde oynadığı maçın averajını korumayı başardı. Maça tutunmamızdaki en büyük pay ise 20 sayı 8 ribaund 6 asist ile oynayan, İtalyan skorer Pietro Aradori'ye aitti.


Maça Carlos Arroyo, Sinan Güler, Pietro Aradori, Zoran Erceg ve Ian Vougioukas beşiyle başlayan takımımız, ilk dakikalarda pota altından bulduğu sayılarla skoru eline aldı. Ev sahibi takım ise uzunlarının dış şutu üzerinden skoru dengeledi. Mola dönüşündü Pau Ribas'ın sazı eline almasına yanıt veren Galatasaray Liv Hospital, Pietro Aradori ve Zoran Erceg'in skorer oyunuyla maçın içinde kalmayı başardı. Çeyreğin skorunu belirleyen sayı ise Lucic'den geldi. Son saniyede panyalı attığı üçlükle ikinci çeyreğe 10 sayı geride girmemize neden oldu. İkinci çeyrekte çok daha agresif bir Valencia Basket seyrettik. Taraftar desteğini de arkasına alan ev sahibi takım hücum ribaundları ve penetre/şut organizyonlarıyla maçı domine etmeye başladı. Takımımızda ise Zoran Erceg, Ender Arslan ve Pietro Aradori gibi oyuncular ara ara reaksiyon gösterse de, bu çeyrekte istediğimiz oyunu bir türlü oynayamadık. Çeyreğin başında 9-0'lık bir seri yakalasak da Valencia Basket'in bize göre daha geniş rotasyonu oyuncularımızı devre sonuna kadar yıprattı. İkinci yarının bitmesiyle takım lideri Carlos Arroyo'nun sadece 2 sayısı vardı.

İkinci yarıya da temposunu koruyarak başlayan Valencia Basket, farkı iyice açmayı başardı. Hücumda işler kötü giderken sezonun en formda şutörlerinden Zoran Erceg, ağırlığını ortaya koydu ve üçlük isabetleriyle takıma can verdi. Pietro Aradori'nin içeri girip faul aldırması ve serbest atış çizgisinden bulduğu sayılar skorumuzu biraz toparlasa da, savunmada hâlen rakibimizi durduramıyorduk. Fark çift hanelerde giderken çeyrek sonunda Ender Arslan'dan bulduğumuz üçlük farkı 11'e kadar çekti ve son periyoda iddiamızı sürdürerek girmemizi sağladı. Son çeyrek iki takımın da hücum serileriyle başladı. Final periyodunun ilk bölümünde ev sahibi takımın etkili olduğunu gördük. Özellikle Dubljevic ve Harangody maç boyunca canımızı çok sıktı. Sert bir pota altımızın olmayışı bunun en büyük sebeplerinden biri olsa gerek. Son çeyrekte Carlos Arroyo maça dahil oldu ve bulduğu orta mesafe şutla takımı rahatlatacağının sinyallerini verdi. Bu dakikalarda oyunda "ben de varım!" çağrısını yapan Galatasaray Liv Hospital, Arroyo'nun klas turnikesi ve Pietro Aradori'nin forvetten attığı üçlükle bir anda averajı eline aldı. Üçlükten sonraki pozisyonda Aradori'ye çalınan kesinlikle yanlış sportmenlik dışı faul, Valencia Basket'e iki hücum şansı tanıdı. Belki de son dakikalarda Dubljevic'ten gelen üçlük olmasa, averajı elimize alabilirdik ama genç uzun eli titremeden sol dipten üç sayılık isabeti buldu. 78-71 maçı kaybeden takımımız, en azından averajı rakibe vermemiş oldu ve dar rotasyonda İspanya'dan hezimet ile ayrılmadı.

Maçın bizim adımıza en skorer ismi Pietro Aradori oldu. 20 sayıyla geldiği günden beri en iyi oyununu sergileyen skorer oyuncu, maça tutunmamızda ve averaj hesabını yapmamızdaki en büyük faktördü. Peki neden Aradori ilk defa bu kadar iyi oynadı, skor anlamında istediğimizi verdi? Maçın başından 4. çeyreğe kadar Carlos Arroyo oyunda yok gibiydi. O kötü performans sergileyince skor atacak, attıracak bir oyuncuya ihtiyaç duyduk ve Aradori bu sayede ön plana çıktı. Arroyo istenilen skor katkısını verseydi, Aradori bu kadar katkı sağlamayabilirdi. Sezon başından beri dediğim, tekrarladığım şey bu aslında. Hücum alternatiflerimizde Pietro Aradori son sıralarda. Carlos Arroyo, Zoran Erceg, Sinan Güler veya Vladimir Micov'a top değdiği kadar Aradori'nin eline değmiyor. Üç sayı çizgisi gerisinde topla buluşup kaçırdığında ise Aradori balon oyuncu oluyor, ondan katkı alamıyoruz oluyor. Bu adam Henry Domercant gibi oyununu sadece şut üzerine kurmuş bir skorer değil ki. Valencia maçında gördük. Drive ediyor, faul aldırıyor, orta mesafe atıyor, takımı yönetebiliyor, ball-handling'i iyi, fiziği kuvvetli, ribaundlarda etkin bir oyuncu. Micov döndüğünde ve söz konusu kısa transferi yapıldığında da bu cevherden faydalanmalıyız. Çünkü Pietro Aradori dışında, 2-3 pozisyonunda saf skorer diyebileceğimiz başka bir oyuncumuz yok.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.