TBL | Savunma-ma!

Türkiye Basketbol Ligi 11. haftasında takımımız Galatasaray Liv Hospital, Tofaş'ı konuk etti. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanan karşılaşmayı takımımız 98-87 kaybetti. Ligdeki savunma sorunsalına bir türlü çare bulamayan Galatasaray Liv Hospital, dirençli rakibi karşısında normalden daha fazla sayı yedi ve kötü gidişine dur diyemedi. Maçın yıldızı 33 sayıyla oynayan Tofaş'ın oyun kurucusu Dashaun Wood oldu. 23 sayıyla oynayan Sırp forvet Vladimir Micov'un skorer oyunu galibiyet için yeterli olmadı.

Maça 4 kısalı beş Carlos Arroyo-Sinan Güler-Martynas Pocius-Vladimir Micov-Patric Young ile başladık. İlk dakikalarda sayılar birbirlerine hücumda üstünlükleri olan PF'lerden geldi. Samet Geyik ve Vladimir Micov'un karşılıklı sayılarıyla maç dengeli gidiyordu.Maçın kahramanı Dashaun Wood ise attığı sayılarla maça damga vuracağına haber verir gibiydi. Arroyo'dan beklediğimiz performansın fazlasını ortaya koyan Amerikalı guard, maçın fark yaratan ismiydi. Bizim ise maçı kazanamayışımızın en büyük nedeni savunma direncimizin düşük olmasıydı. Topa baskı yapan oyuncuların sayısının bir elin parmağından az olduğunu daha önce söylemiştim. Sinan'ın faul problemine girmesiyle maçın sonuna doğru iyice batırdık. Arroyo bu yaşta bu kadar süre alıyor ve onun back-up'ı olarak düşündüğümüz Smith çoktan gitti. Rakip takımlar topa ne zaman baskı yapsalar, ne zaman temas sertliklerini arttırsalar hücum faaliyetlerimizi olumsuz yönde etkilemeyi başarıyorlar. Biz ise aynı hamleyi yapamıyoruz. Yapmak istesek bile bu agresifliğin dakikaları çok az oluyor. Kadronun yumuşaklığı ve veteran oyuncularımızın olması bunun en önemli faktörlerinden biri. Ufak detaylarla kaybetsek onları çözebiliriz. Ama resmen 98 sayı yedik. Hem de acayip zor şut falan soktuklarını hatırlamıyorum. Perde sonrası Arroyo yıpranır ve Wood kaldırır atar. Bu şekilde çoğu kez skor bulmayı başardılar.

Bu takıma yapılması gereken en az 2 transfer var. Oversize bir pivot, kesinlikle savunma zaafı olmamalı. Ve bir de oyunu yön verebilecek atletik bir kısa. İkinci seçeneğe Jamont Gordon'ı düşünüyoruz ama sağlam dönemezse çok büyük hayal kırıklığına uğrarız. Formunu bulamadığında çok fazla zorlayan ve takım ritmini bozan bir oyuncu olduğunu zaten biliyoruz. Eğer ondan istediğimiz gibi faydalanamazsak takım iyice sarpa sarar. Uzun profilinde ise Lamont Hamilton, D'or Fischer ve Miro Bilan'ın isimleri geçiyor. Ben Fischer veya Bilan'ı tercih ederim. ACB Ligi'nin yayın hakları ücretli bir platformda değilken Kutxa'nın maçlarına bakma fırsatı buluyorduk. Hamilton bizim aradığımız uzun kesinlikle değil. Şu takıma şutu olan, hücumcu bir pivottan ziyade pota altını karartacak size'lı bir uzun şart. Bu yüzden ilk tercihim Fischer olur.

Umarım transferler bu hafta içinde yapılır. Olympiakos'u zor şartlarda yenip TOP16'ya kalan takım bence her şeyi hak ediyor. Hadi taraftarı geçtim, 35 yaşındaki Arroyo ve winnerlığın zirvesindeki Ergin Ataman'a yazık. Bu kadar iyi iki lidere bu takım yakışmıyor. Çekirdek kadromuz kalitesiz demiyorum ama bazı şeylere yetmiyor. Savunma sorunlarımızı çözecek oyunculara ihtiyaç var. Maddi sıkıntımız olmasa bir tane TOP16 seviyesine uygun bir play maker daha istenebilir ama ilk önce pastayı tamamlamamız gerek. Çilek mevsimi çoktan geçti..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.