Stephane Lasme resmen Galatasaray'da..

Ekonomik sorunlar nedeniyle kötü geçen sezonun ardından yeni sezon öncesi yapılanmaya giden Galatasaray erkek basketbol takımı, yabancı rotasyona önemli bir ismi kattı. Daha önce Vladimir Micov ile sözleşme yenileyen ve Blake Schilb'i de renklerine katan sarı-kırmızılı takım, transfer döneminde 3.yabancı transferini geçtiğimiz sezon Anadolu Efes forması giyen Stephane Lasme ile gerçekleştirdi. Kariyerinde daha önce Partizan, Maccabi, Panathinaikos gibi önemli takımlarda forma giyen Avrupa'nın en önemli savunmacıları arasında gösterilen 33 yaşındaki Gabonlu yıldız oyuncu ile bir yılı opsiyonlu olmak üzere 2 yıllık sözleşme imzalandı.

KAĞIT ÜZERİNDE: AFRİKA'DAN ZİRVEYE..
17 Aralık 1982 yılında Gabon’un Port-Gentil şehrinde doğan 2,03 boyunda ki yıldız oyuncu babasının mühendis, annesinin de ekonomist olmasından dolayı Gabon şartlarına göre iyi bir eğitim alarak büyüdü. Çocuk yaşta ana dilleri Myene ve Fransızca'yı öğrenen Lasme ayrıca İngilizce de konuşmayı biliyordu. Spora bütün Afrikalı çocuklar gibi futbolla başlayan Lasme yaşıtlarına göre uzun olan boyu sayesinde okul hocası tarafından fark edilerek basketbola yönlendirildi. Lise eğitimini Gabon’da alan yıldız pivot, 21 yaşında kuzeninin yanına Boston’a taşınarak hayatında büyük bir değişikliğe imza attı. Onun için artık büyük denizlere açılma zamanıydı. Öncelikle NCAA Divison 3 kolejlerinden Emmanuel College’e katılan Lasme burada gösterdiği çok iyi performansla daha ilk yılında NCAA Divison 1 koçlarının ilgisini üstüne çekmeyi başarmıştı. Ardından gelen tekliflerin içinden University of Massachusetts’in teklifini kabul ederek ilk transferini gerçekleştiren Lasme, kendini daha büyük bir platformda gösterme şansını da yakalamış oldu. İlk yılında süre bulmakta ve takıma alışmakta zorluk çeken Lasme ikinci yılında ise 28 maçta süre alarak ligi en çok blok yapan 2. oyuncu olarak bitirdi. Junior senesinde ise artık kendini daha çok gösteriyordu. Çıktığı 27 maçın 15’in de çift haneli skor üreten Lasme yakaladığı 3.9 blok ortalaması ile de ülke çapında bu alanda 3. oldu. Ayrıca Atlantic10 Konferansı'nda da yılın savunmacısı ödülünü kazanmıştı. Senior yılı ise Lasme için adeta ödülleri topladığı yıl olarak geçmişti. Konferansının en değerli oyuncusu ve en iyi savunmacısı seçilen Lasme bu sezon tam 4 kez triple double yapmıştı. Lasme kolej hayatının sonunda toplam blok sayısı (399), bir sezonda yapılan en çok blok (168), bir maçta yapılan en çok blok (11) ile bu rekorlarının sahibi ve çocukken hayranı olduğu Marcus Camby’yi geçerek kolej tarihine adını altın harflerle yazdırmış oldu

25 yaşında NBA’e adım atmak için oldukça büyük bir yaşa sahip olmasına rağmen Golden State tarafından 2.tur 46.sıradan draft edildi ve artık NBA arenasında kendini gösterecekti. Ancak draft edildiği Golden State’de işler istediği gibi gitmedi ve sadece 3.8 saniye süre aldıktan sonra serbest bırakıldı. 1 ay sonra D-League ekiplerinden Los Angeles D-Fenders ile sözleşme imzalayan ve burada gösterdiği performans ile Mart ayında Miami’den kontrat kapan Lasme sezonu da Miami’de bitirdi. 2008 Eylül’ün de okyanusu geçerek Avrupa’da şansını denemek isteyen Lasme belki de gidebileceği en uygun takımlardan biri olan Partizan’a gitti. Sırbistan ekibinin Euroleague’de çeyrek finalde CSKA Moskova’ya elendiği sezonda takımına büyük katkı sağlayan Lasme sezonu da 10.6 sayı - 6.6 ribaund ve 1.5 blok ortalamaları ile kapatıyordu. Avrupa arenasında bu ortalamaların yanı sıra Partizan forması altında sezonu Adriyatik Ligi, Sırbistan Ligi ve Radivoj Korac Kupası'yla kapatarak önemli bir sezonu geride bırakan Lasme, çaylak olarak geçirdiği ilk sezonunda mücadele ettiği ülkede kazanabildiği tüm kupaları kazanmış oldu. Bu harika sezonun ardından kariyerinde büyük bir sıçrama yaparak Maccabi Tel Aviv’e transfer oldu. Ancak yaşadığı sakatlıktan ötürü kısıtlı süre bulan Lasme burada istediği performansı gösteremedi.

2010 yılında Spartak St. Petersburg takımı ile sözleşme imzalayan Lasme yaşadığı idari problemler yüzünden Rus takımı ile sözleşmesini feshedip Boston Celtics ile yaz kampına katıldı. Yaz ligi sonunda kontrat kopartamayan Gabon’lu yıldız şansını Maine Red Claws ile D-League’de denemek istedi ancak çıktığı ilk maçta ayağını kıran Lasme sakatlık sonrasında Mart ayında anca sahalara dönebilmişti. 2011 yılında İspanyol Obradoiro ile sözleşme imzalayan Lasme burada yakaladığı 10.9 sayı - 6.3 ribaund - 1.9 blok istatistikleri ile tekrardan Boston scoutlarının dikkatini çekti. 2012 yılında yeniden Boston ile yaz liginde şansını deneyen Lasme yine kontrat bulamamış ve Avrupa’ya dönerek Yunan devi Panathinaikos ile 1 yıllık sözleşme imzaladı. Tekrardan kendini bulan Lasme yakaladığı 1.86 blok ve 6.9 ribaund ortalamaları ile Euroleague'de en iyi savunmacı ödülünü kazandı. Ayrıca Yunanistan Ligi şampiyonluğunu kimselere bırakmayan Lasme, final serisinde gösterdiği başarılı performansın ardında MVP olmuş ve en iyi beşe seçilmişti. Bir sonraki yılda sözleşmesini uzatan Lasme maddi sıkıntılarla boğuşan Panathinaikos ile başarılı bir yıl geçirerek Euroleague en iyi ikinci beşine ve Yunan ligi en iyi beşine seçilmesinin yanı sıra Yunan Ligi'nde en iyi savunmacı ödülünü kazandı. 2014 yazında maddi sorunları yüzünden Yunan ekibi Lasme ile olan opsiyonunu kullanmayarak Gabonlu yıldızı serbest bıraktı. Hemen ardından Dusan Ivkovic ile yeniden yapılanmaya giden Anadolu Efes ile sözleşme imzalayan Lasme, böylelikle ligimize adım atmış oldu. Nenad Krstic ile iyi bir ikili oluşturan ancak zaman zaman istikrar problemi yaşayan Lasme sezonu ligde final oynayan lacivert-beyazlı forma altında 9.6 sayı - 5.3 ribaund ve 1.3 blok; Euroleague’de ise final four kapısından dönen takımın bir parçası olarak 6.8 sayı - 3.8 ribaund ve 0.8 blok ortalamaları ile kapatarak son yıllara göre düşük bir performans sergiledi. Bu transfer sezonunda ise Bryant Dunston ile anlaşan Anadolu Efes, tecrübeli oyuncunun opsiyonunu kullanmayarak kontratından çıktı.

SAHA İÇİ: ÇEMBERİ KARARTAN DEV!
Stephane Lasme’nin oyun stiline biraz yoğunlaşırsak eğer ilk dikkat edeceğimiz yer kuşkusuz blok ve çemberi savunma özelliği. Uzun kolları ve sahip olduğu çok iyi savunma bilgisi ile çemberi çok iyi savunan Lasme bu özelliği ile eski oyuncumuz Boniface N’dong’u andırmakta. Yardım savunmasını çok iyi bilen ve doğru yerlerde yardımlar getiren Lasme pick and roll savunmasında da hızlı ayakları sayesinde takımına büyük bir güç katmakta. Fizik olarak biraz kısa kalması kalıplı pivotların birebir savunmasında biraz sorun yaşatsa da Lasme Avrupa’nın en elit birkaç savunma spesiyalistinden biri. Atletik olması, hızlı ayakları ve uzun kollarıyla çok iyi bir pick and roll bitiricisi olan Lasme Panathinaikos yıllarında Diamantidis ile oynadığı pick and roller sonrasında hafızalara kazınan estetik smaçlar vurmuştu. Birebir post-up özelliği olmayan Lasme buna karşılık attığı yüzdeli orta mesafe şutlar ile savunulması güç bir oyuncu olup takımının hücum opsiyonlarını çok genişletmekte. Oyun özellikleri açısından Boniface N’dong’u oldukça anımsatan Lasme umarım N’dong gibi takımımızda şampiyonluk yaşar ve tarihimize adını yazdırır.

Sonuç olarak Patric Young sonrası takımımızın birinci pivotu olması beklenen Lasme geçen yıl ki durgunluğu üstünden atarsa eğer alacağı sorumluluk ile takımımıza Eurocup yürüyüşünde çok büyük katkı sağlayacaktır. Saha dışında da oldukça iyi bir profesyönel olan Lasme genç yıldız adayımız Ege Arar içinde güzel bir rol model olup onun gelişimini de oldukça etki edecektir. 

 FCNBlog ailesi olarak Stephane Lasme’ye hoş geldin der, başarılı bir sezon geçirmesini dileriz.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.