Eurocup | ŞEN OLA CİMBOM ŞEN OLA!

Kuruluş amacı Türk olmayan takımları yenmek olan Galatasaray'ın göz bebeği takımı Galatasaray Odeabank, bu akşam ülkemize kulüpler bazında kazanılmış olan en büyük kupayı getirdi ve Eurocup şampiyonu oldu. Çok istedik, çok arzuladık, çok hak ettik ve artık hak ettiğimiz yerdeyiz.. Söylenecek çok laf, edilecek çok kelam var ama bu akşam hiç birinin sırası değil, bu akşam sadece sevinmenin sırası. Çocuklar gibi sevinelim. Başka takımlara laf atmadan kendi tarihimiz ve başarılarımızla sevinelim.. Biz bize yeteriz!

KARŞILAŞMADAN NOTLAR
Karşılaşmaya geçersek eğer, maça Sinan Güler, Blake Schilb, Göksenin Köksal, Vladimir Micov ve Stephane Lasme beşi ile başlayan ve Sinan&Schilb ikilisinden gelen üst üste üçlüklerle hızlı giren Galatasaray Odeabank, Collet'e molayı aldırdı(11-2). Moladan sonra taraftarının müthiş baskısı ile rakibine nefes aldırmayan ve sert savunmasına devam eden Yenilmez Armada periyotu 27-16 önde tamamladı. İkinci periyota da hızlı giren Ergin Ataman'ın öğrencileri üst üste bulduğu sayılarla Collet'e bir kez daha mola aldırdı(37-24). Moladan 10-0'lık seri ile dönen Fransız ekibi farkı 3 sayıya kadar indirirken molayı alan taraf bu sefer Ergin Ataman oldu(37-34). Moladan sonra kalan süre karşılıklı basketlerle geçilirken oyunu yeniden dengeleyen Galatasaray Odeabank devreye 43-35 önde girdi.

Üçüncü periyota da maça başladığı beşle başlayan Yenilmez Armada yeniden sazı eline aldı ve farkı 13 sayı bandına çıkardı(53-40). Maçta ikinci kez bu eşiğe gelen ekibimiz, buradan sonra yine vurup geçemezken Strasbourg oyuna geri döndü ve maçın final periyotuna Galatasaray Odeabank'ın 61-54 üstünlüğü ile girildi. Büyük çekişmeye sahne olan son 10 dakikada ise Errick McCollum fırtınası vardı. Adeta şimdi MVP'lerin zamanı deyip sazı eline alan yıldız oyuncumuz, hücumda zorlandığımız dakikalarda takımımızı tek başına sırtladı ve hızlı hücumda attığı üç sayılık basket ile Collet'e mola aldırdı(73-60). Maçta üçüncü kez farkı bu sayılara çıkartan ekibimiz karşısında Collet moladan yine iyi döndü ve yakaladığı 7-0'lık seri ile skoru 73-67'ye getirdi. Buradan sonra boş şutları değerlendirememesine rağmen savunmada adeta potayı karartan Galatasaray Odeabank maç sonunu Errick McCollum önderliğinde takım olarak çok iyi oynadı ve hata yapmayarak maçı 78-67 kazanmayı bildi ve 2016 Eurocup sezonunu şampiyon olarak tamamladı.

Karşılaşmada 16 sayı-10 ribaund-2 blok ile oynayan Stephane Lasme finallerin MVP'si seçilirken, son periyotta sahaya karakter koyan Errick McCollum 16 sayı-2- ribaund-2 asist ile oynadı. Vladimir Micov 7 sayı-3 ribaund-5 asist; Blake Schilb 11 sayı-5 ribaund-2 asist; Sinan Güler 14 sayı-8 ribaund-6 asist ile çok yönlü performanslar sergilerken Göksenin Köksal 8 sayı, Chuck Davis 6 sayı ile mücadele etti.
ABDİ İPEKÇİ ORKESTRASI
Maç içindeki detaylara geçersek eğer, ilk bahsetmemiz gereken konu kesinlikle büyük Galatasaray taraftarı olmalı.. Kapalı gişe olan Abdi İpekçi bu akşam adeta cehennem yeri gibiydi. Maçın başında takımına büyük destek veren, yakalanan seride büyük pay sahibi olan ve adeta sahadaki 6. adamımız olan taraftarımız maç boyunca hiç susmadı. Bir kez daha Avrupa'nın en ateşli taraftarlarından birisi olduğunu hatırlattı herkese Abdi İpekçi Orkestrası. Üçüncü çeyrekte her geçen saniye daha da yükselen "Teker teker geçiyoruz turları" tezahüratı, fark tek haneye düştüğünde son çeyrekte rakip takımın en önemli hücumunda kulakları sağır eden bir gürültü, maçın başındaki 18-5'lik seride rakibe hoşgeldin diyen tribün.. Ayrıca maç başı yapılan "Türkiye laiktir, laik kalacak!" ve maç sonu yapılan "Yönetim istifa!" tezahüratları ise en az şampiyonluk kadar memnun etti beni.

İMPARATOR ERGİN ATAMAN!
Ergin Ataman'ı karakteri ve kişiliği itibari ile seven insan sayısı çok değildir. Hatta Galatasaray taraftarı dışında seveni yoktur bile diyebilirim ama şöylede bir gerçek var. Bu ülkenin kulüpler bazında kazandığı bütün kupaların altında imzası olan tek bir ortak isim var; Ergin Ataman. Koç bugünde son zamanlarda olduğu gibi hedefine kitlenmiş bir şekilde maçın içindeydi ve takımını çok iyi idare ederek galip gelmemizde önemli paylardan biri oldu. Salona girdiğinde yaptığı yumruk şov ile tribünleri ateşleyen, maç boyunca hiç yerine oturmayan Ataman, 40 dakikanın sonunda hak ettiği Eurocup kupasını kaldırarak gönülden bağlı olduğu Galatasaray'a lig şampiyonluğundan sonra bir kupa daha kazandırdı.

TAKIM DEMEK ŞAMPİYONLUK DEMEK
Oyuncuların performanslarına bakarsak eğer hangi oyuncumuza değinirsek, diğerinin hakkını yeriz. Bugün sahaya çıkan her oyuncu şampiyonluk için elinden geleni yaptı, yerdeki toplara atladı, ribaundlara yardım etti, göğüs göğüse çarpıştı ancak kısaca özetlersek; maça hızlı girmemizde kaptan Sinan Güler'in etkisi çok büyüktü. Set tempomuzu çok yükselten ve adeta liderlik nasıl yapılır dersi veren kaptan, maç boyuncada en kritik yerlerde sorumluluk almaktan kaçmadı. Stephane Lasme maç başında yaptığı bloklarla rakip kısaların potaya gidişlerinde bir korku unsuru yaratırken hücumda da orta mesafe şutları ve hücum ribaundlarına verdiği destek ile büyük fark yarattı. Micov&Schilb ikilisi sıkışan hücumlarımızda sırayla sorumluluk alırken verdikleri çok yönlü katkı ile kupaya uzanmamızda büyük katkı sağladılar. Göksenin Köksal nefes aldırmayan savunması ve üçlükleriyle, Chuck Davis ise kritik anlarda bulduğu sırtı dönük oyunlarla takımımıza nefes aldırdı.
Bir isme ise ayrı bir paragraf açmak istiyorum.. Her oyuncunun katkısı bu akşam için özel olsa bile Errick McCollum öyle bir son periyot oynadı ki betimleyecek kelime bulamıyorum. Oldukça kötü oynadığı hatta Ergin Ataman'ın fırçalayarak kenara aldığı Errick, son periyotta sahaya karakter koyarak sazı eline aldı ve tabir-i caizse top tüfek ne varsa bütün silahlarıyla Strasbourg potasına saldırdı. Sadece hücumda değil, savunmada da oldukça etkili oldu bu dakikalarda McCollum. Yaptığı hata sonrasında reaksiyon göstererek Campbell'a yaptığı blok, baskılı savunması ve çaldığı toplarla takımımızı ateşleyen ve hücumda düştüğümüz anlarda tek başına takımımızı taşıyan Errick McCollum MVP ödülünü hak ettiğini kanıtladı.  

BEKLE BİZİ EUROLEAGUE
Ergin Hoca sezon başı yaptığı açıklamalarda "Bizi Euroleague'e almadılar, bakalım Eurocup'ı kazanınca gitmemizi nasıl engelleyecekler." demişti. Bugün artık o noktadayız. Eurocup'ı kazanarak bileğimizin hakkıyla, baba parası veya sponsor parası ile değil hak ederek gidiyoruz Euroleague'e. Bunun haklı gururunu ne kadar yaşasak azdır. Kaptan Sinan Güler'inde maç sonu dediği gibi, "Merhaba Euroleague, bizi özledin mi?."

SİZ SEVİNMEYİN, BİZ SEVİNECEĞİZ!
Son olarak yazıyı artık noktalarken değinmeden geçemeyeceğim son bir konu daha var; protokol tribünü.. Ne hikmetse ağzına kadar dolu olan, adeta oturacak yer bile bulunmadığı protokol tribünü sezon içinde hiç bir zaman bu kadar rağbet görmüyor yönetimimiz tarafından. Hatta kendini bilmez bazı isimler sezonun en kritik maçlarından birinin öncesinde bütçemizi yarıya indireceğiz bile diyebiliyor. İş takımı sahiplenme, sorunları çözme, sponsor bulma, hak savunma olduğunda kapıların arkasına saklanan isimler, iş kupa kaldırma olduğunda en önde koşuyorlar. Ama bu iş bu kadar kolay değil.. Siz sevinmeyeceksiniz, biz sevineceğiz! Çünkü bu şampiyonluğu siz değil, biz hak ettik!

1 yorum:

  1. Bu takım geçen sene neredeyse dağılıyordu; bu yönetim mümkün olanaklar çerçevesinde bir şekilde takımı bir arada tutmayı başardı ve tabii ki bu şampiyonluğu protokol tribününde kutlamayı hak etti.. Ve hiç bir şekilde başarının önüne geçmeye, kendlerine mal etmeye çalışmadılar; Ergin Ataman ve oyuncuları onore ettiler, yaptıkları sadece bu başarıyı kriz günlerinde camiayı birleştirici bir unsur olarak değerlendirmeye çalışmaktı..
    Her şey para değil; feodal düzenin sömürgesi olmaya; paraya ve güce tapmaya bu kadar özenmeyelim; paralı başkanlar, transfer beklenileri bunlar Galatasaray Ruhuyla değil belki FB veya karaktersiz belediye takımlarıyla özdeşebilir; GS taraftarlığı bu demek değil.. Polat ve özellikle Aysal yönetimleriyle yozlaşan değerlerimizi yeniden kazanmamız lazım..
    Yıllardır korkulu rüyamız olan FFP'yi bu seneyle geçiştirebilirsek ve seneye Sampaoli gibi bir teknik direktör yönetiminde genç ve savaşçı bir takım kurabilirsek, dalga geçilen bu yönetim gelecekte GS'nin en başarılı yönetimlerinden birisi olarak anılabilir.. Elbette biz de taraftar olarak bunu isteriz..

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.