Blake Schilb: İstediğimiz noktaya ulaşamadık..

Geçtiğimiz sezon kazanılan Eurocup'ta aslan paylarından birine sahip olan ve sezon başında sözleşmesi uzatılarak bu sezonki Avrupa serüveninde de yer alan Blake Schilb, Euroleague resmi sitesine önemli açıklamalarda bulundu.

Kızılyıldız ile karşılaşmak için bu hafta Sırbistan’a gidecek olan Schilb iki sezondur forma giydiği İstanbul’da düzenlenecek F4’e hangi takımların kalacağı konusunda da oldukça meraklı. “İstanbul şu anda Avrupa basketbolunun ortasında, burada düzenlenecek olan F4 oldukça mücadeleci olacakaçıklamalarını yapan Schilb İstanbul’un havasında bir şey var, özellikle bu dönemde, konu basketbol olunca..” diye de sözlerine ekledi.  İşte röportajın tamamı...

Merhaba Blake. Barca galibiyetiniz için tebrikler, bu sezon dışarıda ilk galibiyetiniz. Bu galibiyet bundan sonrası için baskıyı azaltır mı?
Ben de öyle düşünüyorum. Sıralamanın sonunda yer almak çok zordur, bilirsiniz. Bu sezon kazanmamız gereken maçların bazılarını kazanamadık ve bu bizi alt sıraya düşürdü. Oldukça pozitif oyunculardan oluşan bir ekibiz ve kalan kısım için basamakları tırmanmak adına çalışıyoruz. Benim orada oynadığım ilk maçtı ve Barcelona’ya karşı oynayacağım için çok heyecanlıydım. Güzel bir galibiyetti, bundan sonrası için de toplanacak puanların maksimumunu toplamaya çalışacağız. Barcelona gibi bir ekibi deplasmanda mağlup etmek bizim için büyük bir artı.

Yakın bir oyun oldu ama kritik anlarda sen kontrolü eline aldın. Sonucu belirleyecek anlarda bu kadar iyi oynamana sebep olan şey nedir?
Bu sene takımımızda oldukça fazla yeni yüz var ve birbirimizi tanımaya başlıyoruz. Nasıl oynadığımızı ve birbirimizin nasıl hissettiğimizi öğreniyoruz, bu her maçta oluyor. Sezon ilerledikçe birbirimizi daha iyi anlayacak ve diğer yeteneklerin de daha fazla ortaya çıkacağını düşünüyorum. Sezonun başında kimyasal eksikliğimiz oldu, bunun üzerine hala çalışıyoruz. Bu da maçlarda ortaya çıkmaya başlıyor, mesela Alex Tyus ve Jon Diebler’ın Barca maçında gösterdikleri performanslar gibi.

Oyunun genelinde iyi oynadın. Hücumda P/R oyun tarzın koç tarafından övgü de aldı. Senin için sezonun en iyi oyunuydu diyebilir miyiz?
Aynen öyle. P/R oynayarak savunmayı okuyabilme ve ters eşleşmeleri kullanarak sayılar bulma şansım oldu. Ayrıca ribaundlarda da etkiliydim.  Sanırım 9 ribaundum vardı. Açıkçası 12 ribaund almayı düşünüyordum ama arkadaşlarım double-double yapmama izin vermdi! Tabi ki şaka yapıyorum,  bana çok yardımcı oluyorlar özellikle hızlı hücuma çıkarken topu almamda.

Son üç maçta 34 dakikadan fazla süre oyunda kaldın. Geçtiğimiz sezon bu sayı 37’den fazlaydı. Ergin Ataman'ın sana bu kadar güven duyması nasıl bir duygu?
Bu çok büyük bir şey! Bu Galatasaray’a geri gelmemin bir parçasıydı. Koç geçtiğimiz yıl bana çok güvendi. Ayrıca bana sahada önemli bir rolümün olduğunu söyledi. Ben de bundan oldukça memnunum. Ben, Sinan ve Micov sahada en çok süre alan ve birbiri arasında güven olan oyuncularız, özellikle geçtiğimiz yıldan sonra.

Eurocup’tan konuşursak, bu bir Türk takımı için bir ilk. Bu sizi güven açısından daha iyi olmak için nasıl etkiledi?
Bir Eurocup şampiyonu Euroleague için vize aldığında o takımdan çok şeyler bekleniyor. Fakat biz istediğimiz noktaya ulaşamadık. Bu bizi Eurocup mücadelesinden uzaklaştırmadı. Fakat Eurolegue’nin özellikle bu sezon değişen formatı olağanüstü. Geçtiğimiz sezon büyük bir iş başardık. Sadece benim için değil, Galatasaray ve Türk Basketbolu için de. Bu sezon Eurocup’ta mücadele eden Türk takımı yok fakat önümüzdeki senelerde o seviyede mücadele eden takımlar olacaktır.

Bahsetmişken, yeni EL formatını nasıl buldun? Bu size her takımdan her oyuncu ile mücadele etme fırsatı sunuyor.
Ben beğendim. Daha önce mücadele etmediğim yerler vardı, Barcelona gibi. Mesela Olympiakos ile de ilk defa orada mücadele etmek için sabırsızlanıyorum. Üst seviye her takım ile oynama fırsatı bulmak güzel. Her adımınızda karşınızda ne olursa olsun hazır olmalısınız. Söylediğim gibi beklediğimiz sonuçları alamadık ama ben geri kalan bölüm için umutluyum. Play oflar için belki şansımız kalmadı ama kalan bölüm için baskı üzerimizden kalktı. Bundan sonrası nasıl organize olacağımız değil, güzel basketbol oynamamız gereken vakit.

Galatasaray şu an eski takımlarından Kızılyıldız ile mücadele etmek için Belgrad’a gidiyor. Deplasmanda eski takımınla oynamayı ne kadar gözlüyorsun?
Kesinlikle iple çekiyorum! Oradayken taraftardan oldukça destek almıştım. Bu yüzden oraya gitmek için sabırsızlanıyorum. Özellikle Pionir’e! Orada oynadığımız EL maçlarındaki atmosfer şahaneydi. Ayrıca eski takım arkadaşım Deon Thompson ile karşılaşmayı da iple çekiyorum!

Bir sürü takım Kızılyıldız deplasmanından çıkamıyor. Bir deplasman galibiyeti daha için neye ihtiyacınız var?
40 dakika boyunca kendi tarzları ile mücadele ediyorlar. İyi savunma yapıp hücumda da fazla hata yapmıyorlar. Sahanın iki tarafında da akıcı oynamalıyız. Biz onlardan daha fazla tecrübeli oyuncuya sahibiz. Bu da önemli anlarda ortaya çıkacaktır. Herkesin destek verdiği bir 40 dakika çıkarmalıyız. Biz ritmimizi bulduğumuzda kaybetmesi güç bir takımız!

Ondan sonra ise evinizde lider Madrid’i ağırlayacaksınız. Madrid gibi büyük bir takıma karşı nasıl bir atmosfer bekliyorsun?
En iyi takıma karşı mücadele edeceğiz. Harika bir takımlar, umarım iyi bir galibiyet alabiliriz. Bu sezon evimizde deplasmanda olduğundan daha iyi bir performans sergiledik. Eğer bu istatistiği sürdürürsek bizim için harika bir galibiyet olur. Atmosfer için söyleyeceğim ise, bunu hissetmeniz gerekiyor. Tarifi çok zor. Ve Madrid karşısında yine harika bir atmosfer bekliyorum.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.