Dört Köşe | "Bruma hala gelişime açık"

Sezonun sonuna gelirken Dört Köşe'de konu başlıkları da artmaya başladı. Lig performansı, transfer dedikoduları, kadro yapılanması... Egemen Yıldırım ile bu hafta yine dopdolu bir içerikle sizlerleyiz. Keyifli okumalar!

** Alanyaspor karşısında rahat başlayan bir maç ve alınan 3 puan. Son anlarda zora soksakta genel olarak oyunun kontrolü bizdeydi. Nasıl bakıyorsun sen maça?
Geçtiğimiz haftaki yazıda, Galatasaray'da Vagner Love'u tutabilecek bir stoper olmadığından bahsetmiş ve maçın zorlu geçeceğini düşünmüştüm. Vagner Love attığı 2 golle beni yanıltmadı ama Galatasaray yanılttı. Tempolu ve istekli başlayan bir mücadele ve 27 dakikada 3 gol... Uzun zamandır rastlamadığımız bir durumdu. Özellikle son haftalarda hücumda bir akışkanlık sağlanmış durumda. Kanat organizasyonları açısından takım iyi durumda. Sneijder de sorumluluk alınca gol bulmakta zorlanmamaya başladı Galatasaray. Ancak bunda, ligin son haftalarına gelinmiş olmasının da etkisi var. Resmiyette üçüncülük hedefi görünen Galatasaray'da futbolcuların kafada ligi bitirerek futboldan keyif almaya çalıştıklarını düşünüyorum. 

Alanyaspor karşısında dikkat çekici noktalardan bir tanesi de, özellikle Linnes'in başını çektiği bek bindirmeleri. Sinan Gümüş'ün kaydettiği golde bunu net olarak gördük. Bu da az önce bahsettiğim hücum akışkanlığında önemli rol oynuyor. 

** Eleştirilerin odağındaki isimken bir an da çok iyi performans gösteren bir Sinan Gümüş ile karşı karşıyayız. Bu dalgalı görüntünün ardından istikrarı yakalar mı sence Sinan? Ya da şöyle sorayım, bu performans olası bir transfer için vitrin çalışması olabilir mi?
Ben Sinan Gümüş'ün potansiyelli bir isim olduğunu düşünüyorum ama ondaki mental sorunu da uzun zamandır hiçbir oyuncuda görmedim. En ufak bir olumsuzlukta düşen, kendini tamamen saha içine vermekte büyük zorluk çeken bir isim. Bu da onun sıçrama yapmasına ciddi şekilde engel oluyor.

Son dönemdeki performansına gelirsek; hakkını vermek lazım, takıma ciddi bir katkısı var. Bu katkıyı gördükten sonra akıllara şu soru geliyor: Neden sezonun genelinde değil de son 3 haftada forma şansı buldu? İşte burada, Benfica'ya transfer olacağına dair iddiaların çıkmasının büyük payı var. Çünkü bu iddialar çıktıktan 3 gün sonra oynanan Gaziantepspor maçında ilk 11'de oynadı Sinan. Hem de sezonun tamamında 18'e girmekte zorlanmışken. Normal futbol düzenine sahip bir ülkede böyle bir durum yaşansa, art niyetli düşünülmeyebilir ama burası Türkiye. O yüzden pis kokuların ortada dolaşması normal.

Şöyle düşünelim; Yasin Öztekin sakatlandıktan sonra onun yerine normal şartlarda Garry Rodrigues mi oynar Sinan mı? Maç kondisyonu daha fazla olan Garry Rodrigues elbette. İşte bu yüzden transfer için vitrine çıkma konusu fazlasıyla gerçekçi. Peki yönetim, gözden çıkardığı bir futbolcunun piyasasının artması adına teknik direktöre o futbolcuyu oynatması için talimat verir mi? Dursun Özbek yönetimiyse evet. Böyle olunca da Tudor'un bir duruş sergileyemediği gerçeği ortaya çıkıyor. Zaten son zamanlarda bunun sinyallerini veriyordu.

Özetle; Sinan Gümüş'ün futbolculuk potansiyeli Galatasaray 11'inde şans bulacak yeterlilikte ancak transfer haberlerinden sonra bu şansı elde etmesi hiç de samimi değil. 

** Malum gündemin en önemli konusu Bruma'nın transferi. 18 milyon gibi ütopik bir bonservisten bahsediliyor. Gidip gitmemesi bir yana çok hayalci gelmiyor mu bu rakam sana da..
Bence ütopik bir rakam değil. Galatasaray, 2013'te Bruma'yı bonuslarla birlikte 13 milyon euroya transfer etmişti. Şimdi geldiği iddia edilen teklif ise 18 milyon euro. Kaldı ki, Galatasaray'a transfer olduğu sene Türkiye'de oynanan U20 Dünya Kupası'nın en golcü oyuncusu olmuştu ve en dikkat çeken isimlerden biriydi. Yani Bruma, 23 yaşında olmasına karşın halen gelişime açık ve ciddi bir piyasası bulunan bir oyuncu.

18 milyon euro olduğu iddia edilen teklifin şaşırtıcı olmasının sebebi, Türkiye'de bu zamana kadar hiçbir oyuncuya böylesine büyük bir teklifin gelmemesi ve bundan sonrasında da gelme ihtimalinin çok düşük görülmesi. Barcelona'da oynayan Arda'nın bile Türkiye'den 12 milyon euroya gittiğini düşünürsek, şaşkınlığı bir noktaya kadar anlayabiliriz ama bu işin aslı farklı. Filmi biraz geri saralım:

Bruma'nın Türkiye'ye transfer olması tarihte bir ilk. Yani ilk kez bir Türk takımı, 19 yaşında bir oyuncuya rekor bir yatırım yaptı ve onu geliştirerek çok daha büyük bir paraya satmayı hedefledi. Bruma bu hedefi tam olarak gerçekleştiremese de ana düşünce buydu. Yaşadığı çapraz bağ sakatlığı, 1 yıl Real Sociedad'da kiralık oynaması onun nispeten geri gittiğini düşündürdü ama bu sezon Galatasaray'ın en önemli hücum silahı oldu. 

Red Bull Leipzig'in Bruma'ya yatırım yapmasının esas nedeni, geçen yıl 15 milyon euroya aldığı 20 yaşındaki Oliver Burke'ten verim alamaması. Gelecek sezon için Şampiyonlar Ligi'nde nispeten daha hazır ve Avrupa kupası havasını solumuş isimlere yöneldiler. Burada Bruma'nın Alman ekibi için en büyük avantajı, halen gelişimini tamamlamamış olması. Yani Leipzig, Bruma'yı çok daha büyük paralara satabileceğinin farkında. Israrcı olmalarının nedeni de bu. 

Ben Galatasaray yönetiminin yerinde olsam, 18 milyonu ve hatta 15 milyonu kabul ederdim. Çünkü Bruma'nın yeni sözleşme imzalamak istemediğini düşünüyorum ve transferine izin verilmediği takdirde gelecek sezon hiçbir şey kazanamama tehlikesi ortaya çıkıyor. 

** Transfer konusunda şu ana kadar hep stoper ve forvet konuşuldu ama bizim ciddi bir bek ihtiyacımız da var. Sol taraf için basında Clichy ve Coentrao isimleri geçmişti, sence bek transferi konusunda ne yapmalıyız?
Bek ihtiyacımız malum. Özellikle sol bek olmazsa olmaz. İsmi geçen Coentrao ve Clichy'den hangisini istersin diye sorsalar, gözüm kapalı Clichy derim. Daha istikrarlı, ne vereceği belli olan ve Premier Lig tozunu yıllarca yutmuş bir isim. Eboue'nin verdiği katkıyı hatırlayalım. Benzer bir katkıyı Clichy'den alabilir Galatasaray ama son dönemde az forma şansı buldu ve performans olarak isteneni veremedi. 

Ben bek transferi konusunda tecrübeli isimlere yönelme taraftarıyım. Yine aynı örneği vereceğim, Eboue. Katkısı çok büyüktü ve geriden de oyun kurabilme yeteneği Galatasaray'ın hücum aksiyonlarında çok önemli rol oynamıştı. Clichy'yle bu açık kapanabilir. Sağ bek için de 27-29 yaşları arasında olan ve sürprize açık olmayan isimler tercih edilirse Tudor'un da eli ciddi olarak rahatlayacaktır.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.