Kaybolan havayı yeniden yakalamak için en iyi yol..

Facia bir sezon açılışı, birbirinden kopuk; sahada kazanma arzusunu tamamen kaybetmiş oyuncular ve 4 ay boyunca istikrar yakalanmamış oyun. İşin bir de taraftar boyutu var ki sormayın. Orayı tamamen kaybetmiş durumdayız. Maçlarımızı bin kişiye falan oynuyoruz, onu da bulursak şanslıyız. Yani uzun lafın kısası Erman Kunter ile yollar ayrıldı ama geriye kalan hasar büyük...

İlk önce Ivanovic denildi, sonra Ahmet Çakı oldu falan diyorlardı ki son anda Oktay Mahmuti'nin adı ağır bastı ve yeni koçumuz kendisi oldu. Olması gereken de oldu. Açıkçası ben seçime kadar herhangi bir koç ile görüşülse dahi anlaşılacağını tahmin etmiyordum ama sanırım Oktay hoca yeniden aksiyonun içinde olmayı baya özlemiş. Ya da Dursun Özbek artık daha fazla eleştiri duymak istemedi.

Bu sezonu kurtarmak zor, tabi ki elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Galatasaray gibi bir camia hedefsiz kalamaz ama hem eldeki oyuncu grubunun Oktay hocanın kalemi isimler olmaması hem de mental anlamdaki çöküşten dolayı yol almak pek kolay değil. Ancak Oktay Mahmuti gibi disiplinli, sürekli oyunun içinde kalan, mücadele gücü yüksek takımlar yaratan bir koçu düşündüğümde, takımdan saha içinde reaksiyon görmeyi bekliyorum yine de.

Sezonun kalan kısmı için asıl beklentim ise saha içinde değil, saha dışında. Galatasaray taraftarı, basketbol takımına karşı ilgisini kaybetmiş durumda. Salona gelmiyor, haberler ilgisini çekmiyor, maçların varlığından bile bihaber. Adeta şube yokmuş gibi davranıyor. Bunu düzeltmek açıkçası bu sezon Play-Off yapmamızdan daha kıymetli benim için. Çünkü taraftar güçlü bir şekilde tribünde olduğunda bu takım ayaklarını çok daha sağlam yere basacak.

Bunun için ne mi lazım? Taraftar artık kaybetmeyi kanıksamış, ruhsuz, isteksiz oynayan bir takım yerine mücadele eden, savaşan, kazanmayı arzulayan bir takım görmek istiyor sahada. Oktay hoca da bunu sağlayabilecek bir koç. Kazanırız, kaybederiz orası işin başka boyutu ama en azından mücadele eden, son topa kadar kazanmayı isteyen bir takım görmeyi bekliyorum ben. Bu şekilde de kaybolan havayı tekrar yakalar, taraftarı yeniden oyunun içine çekebiliriz. Oktay hoca taraftarın gözünde bu yönüyle gerçekten çok değerli. Çünkü şu an basketbolu takip eden, seven bir çok genç Oktay hocanın yarattığı "Son Topa Kadar" mottosuyla bu oyunu sevdi.

Kariyerinin son dönemi pek parlak olmasa da böyle bir riskin altına girmesi, bunu da "Ailem olarak görüyorum" dediği yerde yapması işin duygusal boyutu olarak çok büyük anlam ifade ediyor. Umarım sezon sonunda lig sıralamasında bulunduğumuz konum ile değil de sahadaki arzulu oyun ile değerlendirilir Oktay hoca. Ondan kaynaklı olmayan durumların sonuçları altında ezilmemesini diliyorum.

Ne diyelim, zor günde elini taşın altına koyduğun için eyvallah hocam, bir kadeh de bizimle iç!

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.