Demir'in Vedası..

Türkiye'de voleybol tahmin ederim ki futbol ve basketboldan sonra akla gelen ilk spor dalıdır. Altyapı kavramı son zamanlarda daha iyi bir sistematiğe oturan bu sporun ülkemizde akla gelen ilk ismi diye bir soru sorsak herhalde oyuncu bazında direkt olarak Neslihan Demir cevabını alırız. Birçok insana göre ise voleybolun kelime anlamı direkt olarak Neslihan Demir haline gelmiş durumda. Nasıl dünyada bazı insanlara Türkiye dendiğinde Galatasaray, Hasan Şaş gibi cevaplar alınıyorsa, voleybol için bu isimdi Neslihan Demir. 23 senelik voleybol yaşantısının sadece son senesinde anlı şanlı sarı kırmızı formayı giyme şansı buldu. Sezon bitiminde de emekliliğini açıkladı. Neslihan Demir'in kariyeri, başarılarına bakarak kendisine veda edelim.

1983 doğumlu olan Neslihan, 1995'te voleybola Eskişehir DSİ'de başlamış. 14 yaşındayken İstanbul altyapısının bir dönem önemli parçalarından olan Yeşilyurt'a transfer olmuş. 4 sene burada forma giyen Demir, ilk büyük transferini Vakıfbank Güneş Sigorta'ya giderek yapmış oldu. 2004 ve 2005'te lig şampiyonluğu yaşayan voleybolcumuz bu süre zarfında 2003'te Avrupa İkincisi olan efsane Milli Takımı'nın da parçasıydı. Bugün o kadrodan son kalan üç isim olan Seda Arslanyürek, Neslihan Demir ve Gözde Kırdar emekli olmuş durumda. 2003 Şampiyonlar Ligi'nde en skorer oyuncu ve en iyi servis atan oyuncu olan pasör çaprazı 2004'te ayrıca kulüpler bazında Top Teams Cup Şampiyonluğu elde etti. Bu başarılar ile İspanya'nın Tenerife takımına transfer olan Neslihan burada da bir Süper Kupa Şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi üçüncülüğü elde etti. 

Demir Yumruk olarak da anılan oyuncumuz 2008-2010 arası Vakıfbank macerasının ardından Eczacıbaşı için geçtiğimiz seneye kadar ter döktü. Eczacıbaşı forması altında Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu da dahil olmak üzere başarılar elde etti. Geçtiğimiz sezonun başında ben kadar birçok Galatasaraylı'nın beklentisi gerçek oldu ve efsane son sezonunu sarı kırmızılı forma altında geçirdi.

Neslihan ben dahil bir çoklarına göre bir kulüp oyuncusu olarak hatırlarda yer almadı çoğu zaman. Voleybolda Eda Erdem Fenerbahçe, Gözde Kırdar Vakıfbank, Esra Gümüş ise Eczacıbaşı ile anılır mesela. Fakat Neslihan Demir her zaman Milli Takım efsanesi oldu. Çoğu profesyonel sporcunun başaramayacağı bu onur dolu ünvan onun için biçilmiş kaftandı. Dile kolay, 2003'te Avrupa İkinciliği, 2005 Akdeniz Oyunları'nda şampiyonluk, 2009 ve 2011 Avrupa Ligi'nde ikincilik, 2012 World Grand Prix'te üçüncülük gibi birçok milli başarısı bulunan oyuncumuz şahsi olarak da 2010 Dünya Şampiyonası ve 2011 Avrupa Şampiyonası'nda en skorer oyuncu seçilirken 2012 World Grand Prix'te en iyi servis atan oyuncu ödülüne layık görüldü. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları seremonisinde de Türk kafilesinin bayrağını taşıyan oyuncu olarak büyük bir onur kazandı.

Türkiye'de voleybol eğer bu noktaya geldiyse ismen katkıları tahmin edilemeyecek kadar büyük Neslihan'ın. Küçük kız yaş kategorilerinin, gençlerin, yıldızların, hatta takım arkadaşlarının bile idolü olan muazzam karakterli ve profesyonel bir voleybolcuydu. Sezon bitiminde voleybola veda ederek altın sayılabilecek bir dönemi kapattı, biz arma sevdalılarına da onu son sezonunda sarı kırmızı altında izlemenin keyfi kaldı. Hele ki Final Four'a kalma maçındaki 39 sayılık performansı bence kendi kariyerinin de en sembolik performanslarından biri oldu. Sırf o maç için kendisine büyük teşekkürlerimi sunarım.

Şimdi önünde muhakkak bir dinlenme süreci olacaktır. Fakat ben dahil birçok Galatasaraylı'nın dileği herhalde Neslihan'ın Galatasaray voleybolunu geliştiren ekibin içinde yer alması olurdu. Ayrıca Neslihan'ın kızı Zeynep de altyapımız bünyesinde yetişen bir oyuncu olacak. Umarız annesinin kaldığı yerden kendisi devam ettirir.

Neslihan Demir Güler'e voleybola verdiği katkılardan ötürü şükranlarımı sunuyorum. Çok, çok büyük bir oyuncu ve idoldü. Büyük bir devir kendisinin içinde önemli bir rol oynaması ile gerçekleşti. Türk voleybolunu ilerleten faktörlerin arasında büyük pay sahibi. Büyük oyuncuların vedası bizleri çok üzer fakat esas amacın da bir Neslihan değil, birden çok Neslihan yetiştirerek sürekliliği sağlamak olduğunu unutmamak gerekir. İnanıyorum ki bu yolda kendisi de çok önemli rol oynayacaktır.

Teşekkürler Nesli!


Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.