STSL | Şampiyonluğa son 90 dakika!

Spor Toto Süper Lig'in 33. haftasında lider Galatasaray, Ali Sami Yen'de Evkur Yeni Malatyaspor'u konuk etti. Karşılaşmaya çok hızlı bir başlangıç yapan Cimbom, Belhanda ve Gomis'in golleriyle karşılaşmayı 2-0 kazandı ve puanını 72'ye yükseltti. 

Galatasaray sezon boyunca evinde oynadığı maçların hemen hemen hepsinde iyi bir oyun oynadı. Teknik direktör değişikliği öncesi veya sonrası gelişen bir durum değildi bu. İçeride Kayserispor maçıyla başlayan serüven dün Yeni Malatyaspor maçıyla son buldu. Ligde bu maça gelmeden evvel Türk Telekom Stadyumu’nda oynanan 16 maçta 46 puan toplayan bir takım vardı sahada. Daha 30.saniye dolmadan golü bulunca oluşabilecek tedirginlik havasını da erkenden dağıttı. Golden sonra Galatasaray ön alanda yoğun şekilde prese devam etti. Yine presle kazanılan topta Rodrigues’in açık alanda nasıl durdurulamaz bir oyuncu olduğunu tekrardan kanıtlarken haftalardır gol atamayan Gomis’i golle yeniden tanıştırdı. Bu gol aynı zamanda Gomis adına bir rekoru egale ettiği anlamına geliyordu. Spor Toto Süper Lig tarihinde bir sezonda 28 golle en çok gol atan futbolcu olan Alex’i yakalamayı başardı.

Maça dönecek olursak Galatasaray, 2.golden sonra 3.bölgede presi azaltmaya rakibe daha çok 2.bölgede pres yapmaya başladı. Malatyaspor geriye düşünce daha açık oynamak zorunda kaldı. Zaten hali hazırda 3’lü savunma ile oynuyorlardı ve bunun için kadrosu yetersiz. 3’lü savunma üzerine kurulu takımların rakibe göre eşleşme avantajı olabiliyor ancak 3’lü savunmayı oynamak için kadronun da buna müsait olması gerek. Eğer 3’lü savunma oynamaya yatkın olmayan bir kadroya sahipseniz sonuç hüsran olabiliyor. Geçen sene Tudor’un denediği 3’lü savunmanın bir türlü tutmaması en güzel örnek olur. Galatasaray geniş alanlar bulunca ve elinde de çok formda bir Garry Rodrigues varken farkı arttırması gerekirdi. İlk yarı boyunca 2-3 gol daha atabilecek pozisyon buldular ancak skoru yapmayı başaramadılar.

İkinci yarıda ise Galatasaray oyunu tamamen rölantiye döndürdü. Rakibin gelmesini bekleyerek, kart riskini göz önünde bulundurup ikili mücadelelerde daha pasif kalarak başladı. İkinci yarı boyunca tatsız, tuzsuz bir 45 dakika gibi gözükse de aslında Galatsaray’ın Fatih Terim ile birlikte çok daha iyi bir savunma takımı olduğunu kanıtlayan bir yarı oldu. Galatasaray 4.yıldızın kazanıldığı şampiyonlukta Muslera’nın canavar moduna geçip uçanı kaçanı tuttuğu dönem hariç baskı yediği zaman pozisyon veren hatta bolca gol yiyen bir takım görüntüsündeydi. Fatih Terim gelene kadar da bu böyle devam etti ancak bu klişe artık kırılmış gibi. Galatasaray baskı yese de artık kolay kolay pozisyon vermiyor. Hele içeride oynuyorsa bu imkansıza yakın oluyor.

Galatasaray artık son 90 dakika boyunca gol yemediği taktirde şampiyonluğunu ilan edecek. Galatasaray daha önce sezon ortasında yönetim kurulu ve teknik direktör değiştirip şampiyonluğu kazanmış olduğu sezon var. Bu sezon ise daha da zorunu yapmaya çalıştılar. Bu kez yönetim, teknik direktör değiştirip üstüne bir de takımın en önemli oyuncu olan Badou Ndiaye’yi satıp şampiyonluğu koşuyor. Normal şartlar altında böyle bir takımda şampiyonluğu ‘’ş’’si bile geçmez ancak iş Galatasaray olunca durum çok değişiyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.