Aslında ıslıklanan Belhanda değildi..

Tarihler 22 Aralık 2017 gününü gösterdiğinde Fatih Terim, camiadaki 4.dönemini başlatan imzayı attığı basın toplantısında Süper Lig şampiyonluğunun konusu hiç geçmemişti. Konuşulan tek şey yeniden Avrupa'ya dönme hasreti, Avrupa'da yeniden büyüklere kafa tutma hasretiydi. İmparator tüm zorlu şartlar altında, ısrarla müzede eksik olan tek kupayı işaret ediyordu. "Benim de kendime göre hayallerim, hülyalarım var." diyordu. 4. dönemindeki ilk şampiyonluğunda şampiyon olduğu gün Şampiyonlar Ligi'ne göndermede bulunarak ''efsane geri döndü'' diyordu. 

Ancak hayaller ile hayatlar bambaşka bir tablo ortaya koydu. Fatih Terim geldiği günden bugüne Galatasaray 2 sezondur Şampiyonlar Ligi'nde. Tam 9 maç oynandı ve bu 9 maçta Galatasaray sadece 1 maçta galibiyet alabildi ve sadece 2'sinde gol atabildi. Fatih Terim ait olduğu, özlediği yere dönerken kafasında hayalini kurduğu ''efsaneyi'' geri getirmek yerine; mevcudiyetten bir adım öteye de götüremedi. Galatasaray bu sezon geride kalan 3 maçta gol atmayı bile başaramazken, 32 takımlı grup aşamasında da en kötü hücum performansına sahip takım konumunda..

Galatasaray yine maça 3-5-2 sistemiyle sahaya çıktı. PSG maçındakine benzer bir oyun planıyla sahada olan takımın 3'lü savunma ile sorunları ise büyük oldu. PSG 4-3-3 ile sahaya çıkmış ve kenar forvetler ile çok iyi bir adam adama eşleşme sağlanmıştı. Galatasaray'ın çok fazla derinde beklediği için rakibin hareketli olması gerekiyordu. 3'lü savunmanın avantajları Galatasaray'ın skora tutulmasına sebep oldu. Icardi'nin ön alanda oldukça statik kalması ile Ryan Donk iyi bir maç çıkarmıştı. Salı akşamı oynanılan maçta Real Madrid de 4-3-3 sahadaydı ama farkı Benzema yarattı. İnanılmaz bir hareketliliğe sahip olan Benzema, takımın savunma temelli tüm defolarını ortaya döktü. Ryan Donk'un pozisyon bilgisinin zayıflığı, Galatasaray'ın 3-5-2 sistemine hiç çalışmamış olmasını, stoperlerin 3'lü savunma konusunda hiç bilgisinin olmamasını gösterdi. Benzema tabir-i caizse 2. ve 3. bölgede at koştururken, Galatasaray savunması yapılan koşuları dahi takip edemiyordu. Galatasaray ilk yarıda pozisyon bulurken Real Madrid çok daha fazlasını buldu. Courtois çok iyi maç çıkarırken Muslera 10 maçtır düzenli olarak her maç Galatasaray'ı ipten alıyor. Madrid karşısında takımın ayakta kalabilmesinin tek sebebi Muslera'ydı. Galatasaray ikinci yarıda 4-3-3 düzenine geçti ve 30 dakikada daha stabil bir oyun oynadı. Lakin yine 70.dakikadan sonra pili bitti. Fizik güç olarak yine zaafiyet olduğu da ortada. Fatih Terim de bunu kabul eder minvalde açıklama yaptı. Galatasaray'da oyuncular dün ekstra mücadele etti. Muhtemelen herhangi bir lig maçında bir daha bu mücadeleyi göreceğimizi sanmıyorum.

Sorunlar baş göstermeye başladığında bununla mücadele etmek yerine en kolay yolu, suçu oyunculara atmaktır. Galatasaray'ın sorunu ne Belhanda, ne Seri, ne de bekleri. Galatasaray'ın sorunu aslında kenar yönetimi problemi.. Her teknik adamın bir taktiği, planı elbette vardır ama bunu sahaya yansıtabilmek futbolculara aktarabilmek teknik direktörlük marifetidir. Galatasaray'ın sahada ne yaptığını anlamak imkansız. Futbolcular arasında da Terim'in ne yaptırmaya çalıştığını anlayabilen yada birebir uygulayabilen yok. Futbolcuların bu planı anlayamamalarının da futbolcuyla alakası yok, çünkü Galatasaray'da 4. Fatih Terim döneminde 20 futbolcu değişti ve bu süre içerisinde de takımın iyi oynadığı maç çok fazla yok. Galatasaray'ın 2.5 sezondur ne oynadığını anlamak da imkansız. Fatih Terim'in başlattığı suni gerilim sonrası 2 hafta önce Galatasaray'da kaosun kapıda olduğunu yazmıştım. Dün futbolcuların ıslıklanması ile kaos başladı. Madrid karşısında işin arka planına baktığınızda aslında gerçekten ıslıklanan isimler Younes Belhanda veya Seri değildi. Oradaki ıslıklamanın satır arasında Fatih Terim vardı. Çünkü bu futbolcular zorla kendilerini ilk 11 oynatmıyorlar. Bu ıslıklama aslında Terim'in saha içi tercihlerinin yuhalanmasıydı. Taraftarın henüz Fatih Terim'i ıslıklayacak konumu yok ama iş artık oraya doğru gidiyor. Dün oyuncular ıslıklandı, daha sonra yönetim ıslıklanacak ve cadıları yaktıktan sonra asıl sorumlunun ıslıklanmasına gelecek iş. Saha içinde sonuç gelmedikçe Galatasaray'da takım içine de kaos sıçrayacak. Fatih Terim'den iyi oyun - iyi futbol gibi bir beklenti kalmadı artık. Çünkü başta Fatih Terim olmak üzere Galatasaray kenar yönetimi sorunun hala futbolcular bazlı olduğunu düşünüyor, dile getiriyor. Ligin en iyi kadrosuyla Gençlerbirliği gibi zayıf kadroyu yenememeyi futbolculara bağlamıştı. 3 maçtır da duran topları Belhanda'dan alıp başka futbolculara kullandırması ve farklı sonuç beklemesi de bunun başka bir kanıtı. Eminim eski Fatih Terim'in de şu takımı izleyince iyi futbol gibi bir beklentisi olmazdı. Fatih Terim'in Galatasaray'ı kaostan yangından çıkarabilmesi için bir an önce seri galibiyetler alması yada özüne dönmesi lazım.. Aksi takdirde kalp kırıcı olayların yaşanması pek uzak bir ihtimal görünmüyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.