Fatih Terim sahaya dönsün, başarı için yeter..


Süper Lig'de 7 hafta geride kalırken Galatasaray sadece 10 puan toplayan bilirken oyun olarak da hiç umut vermeyen bir görüntü sergiledi. Gençlerbirliği maçıyla birlikte saha içindeki sorunların saha dışına sıçradığını da gördük. 

Süper Lig'in açık ara en kaliteli takımına ve teknik direktörüne sahip olan Galatasaray maalesef bu görüntüyü henüz sahaya yansıtamadı. Bu sezon 10. resmi maçını geride bırakan Galatasaray sadece 7 gol atabildi ki bu takımın hücum hattı Ryan Babel-Younes Belhanda-Sofiane Feghouli ve Falcao'dan oluşuyor. (Falcao gelmeden önce de öyle ya da böyle geçen sezon 30 gol atmış Diagne vardı.) Bunun yanında Galatasaray bir Fatih Terim takımına yakışmayan şekilde ligin 7. haftası sonunda sadece 9 pozisyon üretebildi ve ligde en az pozisyon üreten 2. takım. Bu kesinlikle kabul edilebilecek bir durum değil. Durağan, plansız, sistemsiz bir oyun oynadığımızın göstergesi aslında.  Bu sezon 10 resmi maça çıkan Galatasaray'da forvetteki isimler değişse de sorun hep aynı oldu; forvete top getirememek. Ceza sahasında Avrupa'nın en iyi 5-10 golcüsünden birine sahip olan Galatasaray, Falcao'ya top getirmiyor. Riekerink takımının bile sahada yetersiz ve kolayca önlem alınabilecek bir planı olduğunu görürken Fatih Terim takımının maalesef bir planı olduğunu görmek mümkün değil. 

Galatasaray'ın hücumda bu kadar sorun yaşamasındaki nedenlerden biri de son derece durağan bir oyun oynanması. Kendini pas takımı olarak gören Galatasaray'da kimse top almak için boşa çıkmıyor, hareketlenmiyor. Genel itibariyle durağan, topu ayağına bekleyen, sorumluluk almayan bir takım var. Kanatlarda oynayan Ryan Babel ve Feghouli'nin de ayağını çizgiye basan oyuncular olmadığını, merkeze geldiğini düşündüğümüzde oyun tamamen merkezde sıkışıyor ve kör dövüşüne sahne alıyor. Bunun yanında üstte de dediğim gibi bu takımın saha içinde uygulamaya çalıştığı bir oyun planı, hücum seti görmek mümkün değil. Levent Şahin'in söylemiyle pas takımı olan Galatasaray, önde baskı yapıldığında topu çıkarmakta da zorlanan bir hal alıyor. Bunun yanında maç başına 11.8 top kazanma ortalamasıyla ligin en az top kazanan takımı da Cimbom. Bunun sebebi de basit; Galatasaray topu kaybettiğinde geri kazanmak için baskı yapmıyor, tam tersi bir şekilde geri çekilerek rakibinin top gezdirmesini izliyor. Böyle bir takımın gol atabilmesi için bireysel yetenek dışında geriye tek bir seçenek kalıyor; o da duran toplar. Galatasaray bunu da iyi kullanamıyor. Belhanda, Seri, Jimmy, Ömer ve Selçuk hangisi gelirse gelsin duran toplarda tek yapılan ön direğe orta. Bundan da bir sonuç çıkmıyor haliyle yani bu takımın bir duran top organizasyonu da yok. Öyle bir görüntü var ki bu takım hafta içi antrenmanda bir şeyler çalışmak yerine fotoğraf çekilip dağılıyor gibi. Hal böyle olunca da Galatasaray ligin en kaliteli takımı olmasına rağmen ligin en kolay durdurulabilecek bir takımı haline de geliyor.  Kayserispor maçı kırmızı kartlarla çok uber bir maç olduğu için onu katmazsak bir diğer galibiyet olan Kasımpaşa maçında da Kemal Özdeş'in takımının daha iyi bir görüntü sergilediğini söylemek mümkün. Bu bağlamda da 7 hafta sonunda da her takım Galatasaray'ı çok rahat şekilde durdurdu ve kendi istediklerini yapma şansı buldu.

FORMA ADALETİNDE DE SORUN VAR
Fatih Terim genel itibariyle forma adaletiyle bilinen bir isim ancak hoca maalesef geride kalan 7 haftada bu adaleti gösteremedi. Burada tek istisna Kayseri deplasmanında Ömer Bayram'ın forma şansı bulmasıydı onun dışında ne yazık ki sorunlu tercihlerle karşı karşıya kaldık. Haftalardır formsuz ve yorgun olan Ryan Babel ve Feghouli ısrarı, Mariano ve Nagatomo'yu kesmemesi ve son olarak tabii ki Selçuk İnan tercihi. Ki burada Selçuk tercihi en büyük skandal. Bu takımın orta sahasında Jimmy Durmaz, Taylan Antalyalı ve son olarak bu sezon sürpriz yumurta olarak ortaya çıkan Ömer Bayram varken Selçuk'u ilk 11'de çıkarmak büyük bir adaletsizlik. Burada belki hoca Taylan'ın fiziğine güvenmediği, hazır olmadığı için oynatmıyor gibi iyimser bir düşünceyle yaklaşılabilir ancak yine geriye Ömer ve Jimmy kalıyor ki Ömer'in sezona ne kadar iyi girdiği hepimizin malumu. Diğer taraftan hocanın Selçuk'a kötülük yaptığını da söylemek mümkün. Galatasaray tarihinde çok önemli oyunculardan biri olmasına rağmen taraftar her geçen gün Selçuk'tan neredeyse nefret ediyor. Futbol çoktan Selçuk'u bırakmışken ona forma şansı vermeye devam etmek büyük bir hata. Muhtemelen Selçuk bile kendisini oynatmazdı Ankara deplasmanında. Selçuk'un bu sezonu oynamadan kenarda bekleyerek geçirmesi gerekiyor.  Hem kendi iyiliği için hem de takımın iyiliği için. 

Diğer bu konu; Ryan Babel sezona iyi girmişken büyük bir düşüş yaşadı çünkü 2 ay sonra 33 yaşında olacak bir oyuncu ve bu sezon ligde ve milli takımda hep 90 dakika görev aldı. Doğal olarak yorgunluk var. Maçın 60. dakikasından sonra pili biten Babel'i dinlendirmek yerine oynatmaya devam ederseniz bu düşüş kaçınılmaz olur. Elde alternatif olmasa bu anlaşılabilecek bir durum ancak Elimizde Emre Mor, Jimmy Durmaz, Adem Büyük ve Yunus Akgün gibi alternatifler varken biz Babel'i hiç dinlendirmedik. Feghouli sezona rezalet girmesine rağmen sürekli ilk 11'de görev almaya devam ediyor. Bunlar anlaşılabilecek şeyler değil. 

Bekler konusu ise en ciddi sorun. Bir kere şunu söylemek lazım, Galatasaray'ın elindeki bekler lig için sorun yaratmayacak, rahatlıkla ligi götürebileceğiniz oyuncular. Zira bu ligde sağ kanattan devşirme sol bek, orta sahadan devşirme sağ bek ile oynayan takımları görüyoruz. Hal böyleyken elinde birçok alternatif olan Galatasaray, ezbercilikten kurtulursa bek konusunda da çok büyük bir sorun yaşamaz ancak maalesef Fatih Terim bu konuda ezberci davranıyor. Lige formsuz giren Mariano'da ısrar etmesi büyük bir sorun ama Gençlerbirliği maçında kırmızı kart görmek için uğraşan, rezil bir hareket yapan bu sorumsuz adamı 90 dakika sahada tutması çok büyük bir skandaldı. Elinizde uzun yıllar büyük takımda oynamış tecrübeli bir oyuncu olan Şener varken onu denemek lazımdı. Bunun yanı sıra  Galatasaray geçen sene Emre Taşdemir'i transfer etti. Çok tartışılsa da sezon sonu itibariyle baktığımızda Emre forma şansı bulduğu maçlarda gayet iyi bir görüntü sergilemişti. Ancak nedense bu sezon Emre'nin yüzüne bile bakılmıyor. Bunu anlamak mümkün değil. Şahsi görüşüm Ömer orta sahada verimli işler yaparken onu zorunluluk olmadığı sürece sol bekte kullanmamak gerektiği. Hal böyle olunca da Emre Taşdemir alternatifi beliriyor. Elbette antrenmandaki performansları bilemiyoruz fakat Nagatomo bu kadar kötüyken ısrarla oynatılması, kesilmemesi anlaşılacak bir durum değil ve bunların hepsi birleştiğinde Fatih Terim'in forma adaletini sorgulatıyor.

ÇÖZÜM YİNE FATİH TERİM
Galatasaray'ın en kaliteli takıma sahipken en kötü futbolu oynamasının tek nedeni teknik heyettir. "Yok yönetim şöyle, yönetim bunu yaptı" demek saçmalıktan başka bir şey değil. Fatih Terim kendisine, kariyerine ve onu sevenlere ihanet edercesine 7 haftalık süreçte rezalet bir performansa imza attı. Gereksiz 4-1-4-1 ısrarı, yanlış tercihleri, olmayan oyun planı, duran top organizasyonu hepsi bir araya gelince ciddi sorunlar ve rezalet bir oyun ortaya çıktı. Tüm bunların çözümünün "aman Fatih Terim'i eleştirmeyin ama yönetim şöyle, hakemler böyle, oyuncular kötü" demek olmadığı da malum. Burada şunu da belirtmek lazım. Galatasaray'ın yaşayan en büyük efsanesi olmasına rağmen Fatih Terim eleştirilebilir. Oyuncular da kötü değil  tam aksine ligin en kaliteli oyuncuları. Bunların çözümü Fatih Terim'in kafasını sahaya vermesinden geçiyor. Açık ara ülkenin en iyi teknik direktörü kafasını sahaya verip yanlışlarından vazgeçerse çok rahat şekilde Galatasaray seriye bağlar ve ligde yine şampiyon olur. Şahsi görüşüm hocanın artık kafasını sahaya vereceği ve Galatasaray'ın milli ara dönüşüyle kendisini bulacağı yönünde. 

TERİM ÖZÜNE DÖNMELİ, PRES YAPTIRMALI
Son olarak şunu da eklemek lazım; Ligin en az top kazanan takımı olan Galatasaray artık rakibe basmalı, pres yapmalı. "Bu takım yaşlı pres yapamaz, oyuncular uygun değil" gibi laflara katılmadığımı belirtmem lazım. Sneijder'e, Drogba'ya pres yaptıran adam bu takımdaki oyunculara da yaptırır yeter ki doğru 11 ve doğru dizilişle ve tabii bunu yapmak isteyerek çıkarım sahaya. Burada PSG maçı da hepimizin malumu. Genel itibariyle o maçta önde basan bir takım görmüştük yani bu yapabileceğiniz bir şey.  Burada elimizdeki Andone alternatifini hatırlatmak da lazım. Falcao-Andone ikilisine dönmek gerektiğini düşünüyorum. Bir diğer konu da dinamizm ve tempo sorunu ki bundan dolayı Ömer bu takımda orta sahada oynayınca parladı. Lemina'nın hazır olmasıyla, beklerde Mariano ve Nagatomo yerine Şener ve Emre veya -Emre çok yetersizse- Ömer'e dönülürse bu sorunun azalacağına inanmaktayım. Yaşlı bir takımın 90 dakika hurra tempoyla oynaması elbette çok mümkün değil ancak yine de bu takım gayet de tempo yapabilecek bir takım olduğunu düşünüyorum. Yeter ki eldeki kadro doğru kullanılsın.

Bir örnek vermek gerekirse, Galatasaray geçen sezon Başakşehir'i yenerek şampiyon olduğu maçta 15-20 dakikada 4 gol atmıştı. O takımdan bugüne değişen 4 isim var; Fernando yerine Nzonzi, Ndiaye yerine Seri, Diagne yerine Falcao ve Onyekuru yerine Babel geldi. Şimdi burada Nzonzi'nin Fernando'dan daha iyi performans gösterdiği aşikar, Seri'nin keza Ndiaye'den daha iyi olduğu da belli, Falcao-Diagne kıyasına gerek bile yok ve geriye tek isim Onyekuru kalıyor ki çok önemli bir kayıp olsa da, o tempodaki önemli isimlerden biri olsa da Galatasaray elindeki kadroyu doğru kullanılsa rahatlıkla bence tempo yapabilir. Ayrıca şunu da söylemek lazım Nzonzi, Luyindama, Marcao, Babel gibi kafa toplarında iyi isimler varken Galatasaray'ın artık duran top organizasyonuna da sahip olması gerekiyor. Söyleyebilecek daha çok şey var ancak daha fazla da uzatmanın alemi yok. Lafın özü, Fatih Terin sahaya dönerse bu kadro kalitesin yakışan ve hayal ettiğimiz oyunu oynar. Buraya kadar okuyanlara da teşekkürler. 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.