Defolar ortaya çıktı, beklenen hamle yapıldı..

Galatasaray uzun bir aradan sonra ligde deplasman galibiyeti alırken, karşılaşmada dikkat çeken bir ayrıntı vardı. Bu sezon saha içinde istediğini yapamayan Galatasaray'da teknik direktör Fatih Terim sürekli olarak Ocak ayını işaret ediyor ve transfer döneminde bazı şeylerin değişeceğini söylüyordu. Ancak deneyimli teknik adam Madrid'de alınan hezimet sonrasında uzun bir süredir yapması gerekeni yaptı ve takım içerisinde değişiklikler yaparak çözüm buldu. 

MADRİD DEPLASMANINDA DEFOLAR ORTAYA ÇIKTI
Süper Kupa, Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi.. Galatasaray bu sezon 16. resmi maçını oynadı ve kenar yönetimi en ciddi radikal hamlesini ilk kez yaptı. Hazırlık maçlarında dahi oynadığı futbolla taraftarlarını pek tatmin etmeyen Galatasaray'da teknik direktör Fatih Terim sürekli olarak Ocak ayını işaret etti ancak elindeki geniş oyuncu havuzu için bu pek doğru bir yaklaşım değildi. Hazırlık kampı için takımın en iyisi denilen Jimmy Durmaz, kısıtlı sürelerde verimli işler yapan Adem Büyük, sezonun en önemli X-Faktörü olarak tanımlanabilecek Ömer Bayram hak ettiği şansların bir hayli uzağındaydı. Ayrıca, takımda hak etmediği şekilde oynayanların yerine vereceği performans soru işareti dahi olsa başkalarına şans vermek bazen önemli uyarılar olabilir. Sistemde çalışmayan bir parçayı yada çalışma şeklini değiştirmek, verimi arttırmanın en önemli yollarından birisidir. Ki öyle de oldu; Galatasaray'da sezon başından beri işlemeyen 4-3-3 yada diğer adıyla 4-1-4-1 sistemi değişti, ardından da sistemde çalışmayan veya aksayan parçalar değişti.  PSG ve Real Madrid'le iç sahada oynanılan maçlarda üçlü savunma düzeninden verim alan Terim, geçen hafta Madrid deplasmanında çalışan sistem yerine çalışmayan sistem olan 4'lü düzeni denedi ve işin aslını söylemek gerekirse, iyi de oldu. Galatasaray'ın sezon başından beri kendisine gelmesi yada kenar yönetimin bazı şeyleri daha iyi görmesi için anlı şanlı bir hezimete ihtiyacı vardı. Çünkü bireysel performanslarla alınan sonuçlar yada tek farklı yenilgiler gerçeği göstermek yerine, sorunları halının altına süpürüyordu. Madrid deplasmanında yürüyerek oynanılan futbol, takımın tempo sorunu ve en önemlisi savunma yerleşimi tüm sıkıntıları gözler önüne serdi. 

TERİM HAFTALARDIR BEKLENEN HAMLEYİ YAPTI
Gaziantep ligde geride kalan 10 hafta sonunda ligin en az topa sahip olan, en az isabetli pas yapan, rakip ceza sahasında en az topla buluşan takımıydı. Ancak bunun tam aksine, rakip ceza sahasında girdiği her 10 pozisyondan 1 gol çıkartma oranına sahiplerdi ki, Sumudica yönetimindeki tempolu ve kontra futbolu Galatasaray'ın yorgun geldiği Madrid deplasmanından sonra en son isteyeceği şey olacaktı. Terim'in bu sezon boyunca takımına uygulattığı "rakip yarı sahada topu kontrol edelim, topu ayağımızda dolaştıralım" fikri Twumasi, Kayode, Güray ve Oğuz Ceylan gibi sprinter dört oyuncuya sahip Gaziantep karşısında intihara teşebbüs olacaktı. Ancak maç öncesi kadrolar açıklandığında Galatasaray taraftarlarında galibiyet sevincini andıran bir sevinç hakimdi.. Haftalardır beklenen rotasyon - radikal hamle - neşter (adına ne derseniz diyin) sonunda geldi. Üçlü savunmaya dönen Terim, takımda beklenen rotasyonu gerçekleştirerek Ahmet - Emre - Ömer - Adem dörtlüsünü sahaya sürdü. Eğer sakatlığı olmasaydı muhtemelen Şener'i de savunmanın sağında görecektik. 

Galatasaray'ın bu sezon en iyi performanslarını PSG ve Real Madrid gibi iki önemli takıma karşı üçlü savunmayla sergilediğini söylemek pek yanlış olmaz. Ancak bu aynı zamanda bir tesadüf değil. Galatasaray'ın mevcut düzendeki şablonu yada ön taraftaki oyun anlayışı, beklerin çizgiye kadar kat etmesini gerektiriyor. Nagatomo ve Mariano ileriye gitmeyi seven bekler ancak ilerleyen yaşlarına bir de form düşüklüğü eklenince orta çizgisinin gerisi Allah'a emanet oluyor. Üçlü düzende ise geride bir stoperin fazla olması hem Luyindama hem de Marcao'nun beklerin çizgilerini kapatmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra oyun sete döndüğünde 5'li savunmanın içine gömülen 3 oyuncuyla birlikte kalenize 30 metre uzaklıkta kaleci hariç 8 oyuncuyla olmanız büyük bir avantaj. Bunu istatistiksel olarak şöyle açıklayabiliriz. Galatasaray'ın rakibine pozisyon dahi vermediği maçta, oyunun %35'lik kısmı Galatasaray yarı alanında oynandı. En azından rakibine sınırlı sayıda pozisyon verebiliyorsunuz, ki 1-0 kaybedilen PSG ve Real Madrid maçlarında bunu gördük. Aksi durumda Madrid'de alınan hezimet kaçınılmaz oluyor. 

YENİ DÜZEN KRONİK SORUNLARA DA ÇÖZÜM GETİREBİLİR
Gaziantep deplasmanında 3'lü stoper düzeninde çıkan Galatasaray'ın sezon başından beri geriden oyun kurma sorununu kısmen çözdüğünü gördük. Ev sahibi takımın iki forveti ön tarafta iki stoperi sürekli rahatsız ederken, Galatasaray'ın üçüncü stoperi sürekli olarak boştaydı. Bu zaman zaman Ahmet, zaman zaman Marcao ve Luyindama oldu. Muhtemelen zorluk derecesi yüksek maçlarda Ahmet'in yerine Nzonzi'yi bile görebiliriz, ki Fransız defansif orta saha bugüne kadar oynadığı tüm maçlarda orta sahanın gerisinde gibi görünse de saha içinde pratikte daima iki stoperin arasına kadar gelip top alıyordu. Savunmadan topu daha güvenli çıkartan Galatasaray hem orta alanda temposu yüksek isimlerle (Ömer, Lemina) hem de beklerin hücuma katkısını da öne çıkartarak (Emre ve Mariano sürekli çizgiye bindirdi) rakip kaleye daha çabuk gitmeyi başardı. 

Orta alandaki dinamik üçlü (Ömer - Lemina ve Feghouli) haftalardır beklenen tempo sorununu da çözmüş oldu. Bu sezon gösterdiği performansla alkış alan ve sezonun X-Faktörü olmayı şimdiden hak eden Ömer Bayram, olabildiğince durağan bir oyun oynayan takımımızda dinanizmi ile aldığı kısıtlı sürelerde bile fark yaratıyordu. Antep deplasmanında Feghouli'nin golünde Emre Taşdemir'i çizgiye indiren Ömer golden bir önceki pası veren isimdi. Ceza sahası dışından attığı gol ise, pastanın kreması oldu. Maç boyunca orta sahayı egemenliği altına alan Lemina, sakatlık sonrası yükselen form grafiğiyle dikkat çekmeyi başardı. Ve belki de sezonun kaderini değiştirecek adam, Sofiane Feghouli. Cezayirli oyuncu geçen sene teknik heyetle yaşadığı sıkıntı sonrasında ligin 2. yarısında şampiyonluk ateşini yakan isimdi. Bu sene de benzer bir hikayeyi izliyoruz ancak bu sefer etken Feghouli - teknik heyet kapışması değil, Afrika Kupası oldu. 2019 yılında neredeyse dinlenmeden 50 maça çıkan 29 yaşındaki hücum oyuncusu bir kaç haftalık rotasyona uğramanın ardından Gaziantep deplasmanında öne çıktı. Galatasaray'ın hem hücumdaki oyun aklı hem de oyunun kaderini değiştirebilecek saha içi yıldızı olan Soso, attığı güzel golün yanı sıra sürekli araması veya ceza sahası çevresinde golü koklaması etkiliydi. İki güzel şutu direkten döndü, ki bu onun için mükemmel bir geri dönüşün habercisi olabilirdi. 

Sonuç itibariyle, Galatasaray'da yaşanan sistem değişikliği sezon başından beri ve hatta geçen seneden beri kronikleşen sorunlara çözüm getirebilir. Gaziantep karşısında Galatasaray çok mu üretken oynadı yada kusursuz bir performans mı sergiledi? Elbette hayır, alınması gereken çok mesafe var. Ancak şunu unutmayalım ki, Galatasaray'ın bu sancılı hali sonrasında bile "uçuyor - kaçıyor - mükemmel oynuyor" denilen takımlarla arasında sadece 3 puan var. Kadro içerisinde ufak tefek balans ayarları ve takımın oynama alışkanlığını kazanarak sezonun kalan kısmı için büyük bir umut hala var. Milli ara bunun için belkide en güzel fırsat ancak eski yanlışlara tekrar dönmemek şartıyla.. 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.