Fatih Terim: "Merak etmeyin ben buradayım!"

Teknik Direktörümüz Fatih Terim, UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu beşinci haftasında oynayacağımız Club Brugge karşılaşması öncesi basın toplantısı düzenledi.

Teknik Direktörümüz Fatih Terim’in açıklamaları şöyle:

Birçok eksik var. Cezalılar, sakatlar, UEFA'ya bildirilemeyenler... Bu maçta taraftar desteği çok önemli. Bu eksikler yüzünden taraftarlarla arası iyi olmayan oyuncuları sahaya sürme zorunluluğunuz olabilir. Bu durum için taraftara bir mesajınız var mı?

“Şu an futbol hayatınızda çok az karşılaşacağınız bir durumla karşı karşıyayız. 16+2 kişilik bir kadroyla sahaya çıkacağız. Listeye yazmadığımız oyuncularımız var. Listeye yazmadıklarımız var, cezalılarımız var, sakat oyuncularımız bir hayli fazla. Biraz sürpriz oldu ama o listeye Babel de eklendi. Böyle bakınca B Listesi'ne ağırlık vermemiz gerekiyor. Bu nedenle Erencan, Kaan ve Emin'i maç kadrosuna aldık. Bugün belki bir oyuncuyu daha eklememiz söz konusu olacak.

Taraftarımız bilmeli ki onlar olmazsa bizim olma ihtimalimiz yok. Avrupa'daki başarılarımıza onlarla beraber ulaştık. Olmazlarsa hiç tadı tuzu olmaz. Özellikle buraya gelen takımların buraya cehennem demesinin sebebi bizim futbol takımımızdan önce taraftarımızın Ali Sami Yen Stadı'nda yaptıkları. Maç içinde Babel'in yuhalanması benim burada bazı şeyleri söylememi gerektirdi. Belhanda'dan başlayalım. Oyuncuları kazanacak olan bizden önce taraftarımızdır. Bazı seyircilerin yaptığı yanlışı taraftarlarımız onarabilir. Belhanda'nın verdiği reaksiyonun adresi bir kere yanlış, bunda hemfikiriz. Hiç tasvip etmem mümkün değil. Daha bu olaydan kısa bir süre önce çenesi kırılıp, en az 2-3 ay oynamaması gerekirken 15. gün maça çıkan bir adamdan bahsediyoruz. Bazen empati de yapmak lazım. Onu da bazı şeyler acıtmış olabilir. Kötü oynuyor, yanlış oynuyor ama yaptığı fedakarlıkları da unutmamak lazım. O da "Ben şampiyonum, bundan birkaç ay önce ben burada çok önemli şeyler yaptım" diyebilir. Böyle baktığımızda taraftarımızın, küçük küçük gruplar halindeki seyirciler de olsa, bunu anlayışla karşılamasını rica ediyorum. Muhakkak ki hepimiz tepkiler ve reaksiyonlar gösteriyoruz. Kızıyoruz, üzülüyoruz. Ama işin en önemli kısmı taraftar. Tekrarlıyorum: Yaptığı iş yanlış, adresi de yanlış.

Babel'e gelecek olursak: İşin mutfağını pek fazla açıklamıyoruz. Babel milli maçtan dizi çok şiş vaziyette döndü. Bir yandan dizini iyileştirmeye çalışırken biz de işin ruh kısmını tedavi etmeye çalıştık. Ben kendisiyle teke tek konuştum ve maça çıktı. Ben Babel'in bu kadar uzun süre sahada kalacağını da tahmin etmedim. Ne oynadığı ve nasıl oynadığı o kadar da önemli değil. Yani bir fedakârlık yaptı. Bizim de bir fedakarlığa ihtiyacımız var. Her zaman bu fedakarlığı yapan taraftardır. Ben bu fedakarlığı da taraftarımızdan bekliyorum. Bize her zaman sahip çıkanlar onlar, olmaz denen zamanlarda arkamızda duranlar onlar. Onlar olmazsa kulüp olmaz. Buradan hareket edecek olursak oyuncularımızın da onlar tarafından gösterilecek fedakarlıklara ihtiyacı var. Zaten herkesin karnesi bizim tarafımızdan tutuluyor, hiç merak etmesinler. Ben bunu neden söylüyorum? Çünkü beni en iyi anlayacak onlar. Onları en iyi benim anladığım gibi... Babel'i söylediğim zaman hepiniz hayret içinde kaldınız. Bir de Babel mi sakat? Evet. Şu an da bir de Babel sakat. Antrenmana da çıkamayacak. Tedavisi var, oynayamayacağını da söyledi. Bu oyuncuların fedakarlık yaptığını bilerek, sosyal medyada veya yazılı ve görsel basında yazılan her şeye rağmen, bu yaraların sarılmasında bize en büyük desteği taraftarımız sağlayacaktır. Bu da tribünde onların göstereceği şefkattir, anlayıştır, fedakarlıktır. Babel'in konusu açılınca ben de Belhanda'yla ilgili bir hatırlatma yapmak istedim. Ne durumda oynadığını da herkesin bilmesini istedim. Şu an 13 kişiyiz, biz bu 13 kişiye Babel'i de katmıştık. Bakacağız, yarına kadar bir şey olur mu diye. Sanmıyorum ama olması için olağanüstü gayret göstereceğiz. Sonuç itibariyle 11 kişi çıkacak, bakalım nasıl bir 11 çıkacak?”

Şampiyonlar Ligi'nde 20 kişilik bir kadro bildirildi, 5-6 sakatla eksik var. Siz de bununla ilk kez karşılaştığınızı söylediniz. Sezon başında elde harika bir kadro olduğu söyleniyordu. Şu an sizin bulunduğunuz durumda bu eksiklerle kimse olmak istemez. Sizin moraliniz ve psikolojiniz de mutlaka takıma yansır, sizin moraliniz nasıl?

“Biz ilk maç, Denizlispor maçının haftasında ancak takım olarak toplandık. Bunu hatırlatmakta ve vurgulamakta fayda var. Yani buradaki 7-8 oyuncu bizimle sezon başı geçiremedi. Beraber Avusturya gittiğimiz kadro neredeyse bir genç takımdı. Sıkıntılarımız orada başladı. Ama biz bunu yansıtmamaya çalıştık, yolda sorunları hallederiz diye. Ama bazen böyle sorunlar olabiliyor. Ama bu bizim pes edeceğimiz anlamına gelmez. Açıkçası gerek ligde gerek Avrupa'da şu ana kadar umduğumuzu bulamadık. Evet, henüz gol atamadık. O zaman yarın atacağımız gol çok kıymetli olur. Oyuncularımız inşallah yarın bu değerli golün sahibi olacaklar. Hiç olmazsa Ocak'tan itibaren Avrupa Ligi kulvarında devam edeceğiz. Galatasaray'ın daha önce şampiyonluğunun bulunduğu bir Avrupa Ligi'nin yolu açılabilir. Ağlamanın sızlamanın bir alemi yok. Zaten şimdiye kadar da biz böyle bir eksikler listesi vermedik. Gerçek bu, gerçeklerden hareket etmek lazım. Ben de kadromuzdaki isimlerin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Hatta bundan birkaç ay önce isimler çok iyi, umarım da cisimler de öyle olur demiştim. Burada biz bir yerde yanlış yapıyoruz, toplum olarak hep beraber. Bir kısım bunları isteyerek yapmıyor ama bir kısmının taammüden yaptığı kesin. Eğer beklentileri çok yükseğe çekerseniz her küçük düşüş dahi sizin için bir hayal kırıklığı olur. Pratikte hiçbir şey görmeden, kâğıt üstünde isimler üzerinden "Burada bunu alırız" demek çok doğru bir yaklaşım değil. Burası gerçeklerin yeri, iddialı olmak gerekir. Ama biz internetten isimlerine bakıp geçmişinde bulunanlara göre düşünüyoruz. Hayır, arena burası. Ama birbirimizi hep beraber öyle bir noktaya çıkarıyoruz ki o noktaya gerçekten çıkamadığımız ve zaman zaman yaklaşamadığımızda bile normal yaşayacağımız bir hayal kırıklığını, ani bir düşüşle yaşıyoruz.

Galatasaray taraftarı hiç merak etmesin, burada ne olursa olsun, ben onlarla her şeyi paylaşacağım. Paylaşmaya da devam ediyorum. İnsanlar her dakika gülmeyebilir. Son maça da baktım, tekrar izledim ki tekrar izlemek de kolay değil. Berabere bitseydi bugün üzülürdük ama mağlup olduk. Böyle şeyler olur deyip soğukkanlılığımızı koruyarak buradan hep beraber çıkacağız. Onun için taraftarım, camiam hiç merak etmesin: Ben buradayım, ne gerekiyorsa yaparım. Bu durumdan çıkmak için her türlü şeyi Başkanımız, yönetimimiz ve arkadaşlarımızla beraber yapıyoruz. Buraları daha önce gördük mü? Gördük. Bu durumlardan çıktık mı? Çıktık. Daha da anormal ve zor durumları da gördük ve çıktık. Allah'ın izniyle yine neden yapmayalım. Ama benim burukluğum, yüzüme vuran şey hakikaten üzüntüm. Beklemediğim ve hak etmediğimiz sonuçlar almamız... Özellikle maçları da yeniden izleyince... Belki hemen bu pazartesi gününe denk gelmesindendir. Oyuncularımın da hareketlerimden, jestlerimden ve mimiklerimden etkilendiğinin farkındayım. Ama hiç merak etmesinler, bir defa ben Galatasaraylıyım. Bu tek başına hüzün değil sevinç sebebi. Siz de merak etmeyin, ben buradayım.”

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.