Milletvekillerinden daha dokunulmaz bir isim: Ömer Yalçınkaya

Galatasaray'da Başkan Mustafa Cengiz'in yaşadığı rahatsızlık sonrasında kulüpte ciddi bir kaos ortamı yaşanmaya başladı. Kulübün bayrak isimlerden olan Işıl Alben, takımdan ayrıldığını açıklaması ve BOTAŞ'a transfer olmasıyla birlikte de bu kaos ortamı ortaya çıktı. Elbette basketbol şubesinde böyle bir kaos varken de akıllara yine genel menajerlik görevi yapan Ömer Yalçınkaya'nın ne işe yaradığı sorusu geldi. Galatasaray'da hem kadın takımında hem de erkek takımında büyük bir bilinmezlik hakimken çözüm üretmekle görevli olan Genel Menajer görevindeki Ömer Yalçınkaya her zaman ki gibi hiçbir şey yapmıyor. 

Bundan 2 yıl önce yine yaz aylardan Ömer Yalçınkaya'yla ilgili bir yazı yazmıştım ve bütün başarısızlıklara rağmen neden o görevde kalabiliyor bunun irdelenmesi gerek demiştim. Aradan geçen 2 yılda pek bir şey değişmedi. Galatasaray belki Ertuğrul Erdoğan ve Efe Güven'in büyük uğraşlarıyla düşük bütçelere rağmen ligde iyi işler yaptı ancak genel menajerlik görevinde bulunan Ömer Yalçınkaya, bu başarılarda payı en az olan isimdi. Hatta geçtiğimiz günlerde görevinden istifa eden Erol Özmandıracı'nın da açıklamalarına baktığımızda bu başarılarda payı olmasını bırakın, Efe Güven ve Ertuğrul Erdoğan'ın başarısızlığı için mobbing yapan bir isim olduğunu da görmüş olduk. Ömer Bey tüm bunlar yaşanırken ortaya çıkıp camiayı bilgilendirecek bir açıklama yapmak yerine her zaman olduğu gibi tepkilerden kaçmayı, kafasını kuma gömmeyi tercih etti. İcraat yapmaktan aciz, camiayı, taraftarı bilgilendirebilmek için gerekli olan iletişim beceresinden yoksun olan bu şahsın Galatasaray Spor Kulübü'nde nasıl görev alabildiğini geçmişte olduğu gibi bugün de anlayamıyoruz. 

Galatasaray tarihine geçen isimlerden biri olan Işıl Alben'i indirimli sözleşmeyi kabul etmesine rağmen 4 ay bekletmek büyük bir skandaldır. Fakat yine de biz bunu bir kenara koyalım Işıl Alben'in oyunculuğunu beğenmediğinizden veya artık kariyerini doldurduğunu düşündüğünüzden ya da herhangi bir sebepten gitmesine izin verebilirsiniz, bu bir yere kadar anlaşılabilir bir durumdur ancak Galatasaray'da Kadın Basketbol Takımı'nın tarihinde kazandığı en büyük başarılar olan 2009 EuroCup şampiyonluğunda da 2014 EuroLeague şampiyonluğunda da 2018 EuroCup şampiyonluğunda da takımın bayrak ismi olan, adını Galatasaray tarihine altın harflerle yazdıran ismin takımdan ayrılmasının ardından resmi yayın organlarından tek bir veda mesajı yayınlamamak çok büyük bir ayıptır. Basketbol Genel Menajeri olarak Işıl Alben'in ayrılmasının ardından bile sessizliğe bürünen, veda mesajı yayınlamayan Ömer Yalçınkaya unutmamalıdır ki Galatasaray taraftarı kimin ne olduğunu en iyi bilen kitledir. Zira geçen sezon kadın basketbolda oynanan Fenerbahçe derbisinden sonra kendisini istifaya davet eden, bunun da ötesinde rakip bir takımın yöneticisiymiş gibi ağza alınmayacak tezahüratları yapan da Galatasaray taraftarıydı, Işıl Alben'e "büyük kaptan" diyerek tribüne çağıran da Galatasaray taraftarıydı.  Dolayısıyla Ömer Yalçınkaya kendisini koruyanlarla beraber bu kulüpten gittiğinde Galatasaray taraftarı kendisini rezil bir yönetici olarak anacakken Işıl Alben her zaman için büyük kaptan olarak anılacak. 

Elbette ki Galatasaray'daki tek sorun Işıl Alben değil. Keşke tek sorun Işıl Alben konusu olsaydı da bizler de şubeyi daha mutlu, umutlu şekilde takip edebilseydik. Galatasaray'da hem erkek takımında hem kadın takımında büyük bir bilinmezlik hakim. Koç Ertuğrul Erdoğan ve Efe Güven'in göreve devam edeceklerine dahil haberler çıkmış olsa da ortada resmiyet kazanan hiçbir şey yok. Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı bütçe düşürmesine rağmen Haziran ayı başında gelecek sezonun kadrosunu kurup, tamamlarken Galatasaray'da yaprak bile kıpırdamıyor. Yine Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı bütçe düşürmesine, çok düşük bütçelerle hareket etmesine rağmen Teksüt Bandırma'yla çok karlı bir anlaşma yaparak başta Şehmus Hazer, Alperen Şengün, Sadık Emir Kabaca, Furkan Haltalı, Eray Akyüz, Erhan Osmani olmak üzere birçok gelecek vaadeden genç oyuncuyu kadrosuna katarken Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nda yine yaprak bile kıpırdamıyor. Türkiye'de ve Avrupa'da birçok takım kadrosunu kurmuşken, transferleri yaparken Galatasaray'da hiçbir olumlu gelişme yaşanmıyor. Temmuz ayına sayılı günler kalmışken Galatasaray'da gelecek sezon kimin koç olacağı bile hala netleşmiş değil. Düşük bütçeli takımlara sahipseniz iyi kadrolar kurmak için erkenden hazırlık yapmanız gerekir zira iyi oyuncuları başka türlü transfer etme şansınız çok azalır. Yani Galatasaray'ın da şimdiye kadar çoktan harekete geçmiş olması gerekirdi ancak bırakın transfer yapmayı Galatasaray'da gelecek sezon koçun kim olacağı bile hala belli değil. Bu kaosu, belirsizliği ortadan kaldırması gereken takımın koçunu belirleyip, transfer çalışmalarına erkenden başlaması gereken Galatasaray'da genel menajer Ömer Yalçınkaya, kafasını kuma gömdüğü için hiçbir şey olmuyor. İcraat yok, taraftarı bilgilendirmek için iletişime geçmek yok, takımların başarılı olması için çalışmak yok -aksine Erol Özmandıracı'nın açıklamasına göre başarısız olunması için mobbing uygulanıyor- kısaca Galatasaray'ın yararına hiçbir şey yapmak yok. İşte Ömer Yalçınkaya kimdir sorusunun cevabı da budur. 

Galatasaray basketbol şubesinde son yıllarda Ekrem Memnun, Ergin Ataman, Erman Kunter, Marina Maljkovic ve Oktay Mahmuti gibi oldukça değerli isimler çalıştılar ve görevden ayrıldılar.  Burçin Aslan, Ural Aküzüm, Can Topsakal, Erol Özmandıracı, Mahmut Recevik, Ömer Cansever de yönetici olarak görev almışlardı ve onlar da görevden ayrıldılar. Toplam 11 isim basketbol şubesine gelmiş ve gitmiş. Hepsi giderken tek bir kişi görevde kalmaya devam ediyor o da malumunuz Ömer Yalçınkaya. Taraftarın istemediği, basketbol şubesinde görevli olan kimsenin sevmediği, koçların başarısızlıkları için mobing uyguladığı açıklanan Ömer Yalçınkaya'ya ne hikmetse hiçbir şekilde dokunulmuyor. Bugün Türkiye'de halkın seçtiği, meclise gönderdiği milletvekillerinin bile dokunulmazlıkları kaldırılabilirken Ömer Yalçınkaya'ya hiçbir şey olmuyor. Tek vasfı Galatasaray Lisesi mezunu olmak olan bu ismin görevde nasıl kalabildiğini anlayan varsa bize de anlatırsa çok müteşekkir oluruz. 

Rakip takımlar formalarına bile reklam alırken Galatasaray'a sponsor bulamayan, takımların başarılı olması için çalışmaktan ziyade koçlara mobbing uygulayarak başarısız olmaları için mücadele eden, piyasadaki tüm yabancı menajerlerle neredeyse düşmanlık boyutunda ilişkileri olan, Galatasaray'ın geleceği için bir proje üretemeyen, tepkiler karşısında kaçmaktan, kafasını kuma gömmekten başka bir şey yapamayan, sorunlara çözüm üretemeyen vasıfsız bir ismin Galatasaray'da yeri yoktur. Ömer Yalçınkaya'yı çok seven, onun görevden gitmemesi için yöneticilerin istifa etmesine sebep olanlar  çok sevdikleri Yalçınkaya'yla beraber görevden ayrılabilir. "Galatasaray tarihi önünde, Galatasaray değerleri önünde sizleri itham ediyoruz ve çözüm belli diyoruz beyler: istifa, istifa, istifa!"

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.