Fatih Terim: Azerbaycan'da olmaktan mutluyum..

UEFA Avrupa Ligi'nde ikinci öneleme turunda Neftçi Bakü ile karşılaşacak olan Galatasaray'da teknik direktör Fatih Terim karşılaşma öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Takım olarak iyi bir durumda olduklarını belirten deneyimli teknik adam, Azerbaycan'da gördükleri ilgiden dolayı çok memnun olduğunu dile getirdi. Transfer konularına da açıklık getiren Fatih Terim'in açıklamalarının tamamı şu şekilde..

AZERBAYCAN'DA OLMAKTAN MUTLUYUM
Uzun yıllar sonra tekrar Bakü'de olduğum için çok mutluyum. Galatasaray, Avrupa yolculuklarına alışık bir takım. Her ne koşulda olursa olsun burada da sonuna kadar mücadele etmek ister. En önemli maç, önünüzdeki maçtır. Bizim için de Neftçi önemli bir maç. Bu yüzden tamamen buraya konsantre olmuş durumdayız. Rotasyon konusuna yarın karar vereceğim. Kura ilk çıktığında, bize yabancı olmayan bir yer olduğu için çok mutlu oldum. Azerbaycan, bizim her zaman sevgisinden şüphe etmediğimiz, çok sevdiğimiz bir yer. Cuma sabah İstanbul'da olacağız, belki bir antrenman ve pazar günü maça çıkacağız. Nasip olur turu geçersek tekrar perşembe-pazar oynayacağız. Alışmamız gerekiyor. 

Hafta sonu rakibimiz karşısında 3-1'lik neticeyi aldıktan sonra oyuncuların özellikle fiziki durumları hesaba kattığımızda, bazı oyuncularımızı bir sonraki maça veyahut riske ya da sıkıntıya sokmadan almak ve giren oyunculara daha fazla süre verip görmekti amacım oyun değişikliği yaparken. Bir tanesi Arda, zaten son yıllarda oldukça az oynuyordu, diğeri Mart'tan beri oynanmayan bir ligin oyuncusuydu Babel. Sofiane Feghouli de her sezon başında yavaş yavaş ritmini arttıran bir oyuncu.. Yoğun ve zorlu bir fikstür olduğu için herhangi bir sıkıntıya sebebiyet vermek istemedim.

NEFTÇİ'Yİ İKİ KERE İZLEDİM
Dışarıda müthiş bir sevgi, şimdi de geldik otelde, kendi evimizde gibiyiz. Saha herkesin kazanmak istediği bir yer olmalıdır. Karşımızda Neftçi'nin komandoları da iyidir, dikkat edeceğiz, herkes kazanmak isteyecek, bundan doğal bir şey olamaz. Neftçi'nin 2 maçını izledim. Bir tanesi son maçı, bir tanesi de elediği maç. Neftçi Karabağ ile Azerbaycan'ın en tehlikeli takımlarından. 3 sezondur bu seviyelerde oynayan bir ekip Neftçi. Son maçta 2-0 mağlup oldular ve enteresandır bu sene 3 maçtır hiç deplasman oynamadılar, bizim maç ile 4 olacak. Önemli oyuncuları var, Mahmudov gibi, Lawal gibi. Bazı oyuncuları da takip ettim, biliyorum. Hayırlısı neyse o olsun, bakalım ne olacak.

Bir kulübümüzle konuşup, belki birkaç maça buraya gelebiliriz, bir kampa gelebiliriz, bir vesile buradaki Galatasaraylıları mutlu etmek için gelmek isteriz. Söz vermiş olayım, onu da yapayım, inşallah yaparız, güzel birkaç gün geçiririz. 

MUSLERA'NIN SAKATLIĞI VE SÖZLEŞMESİ
Muslera'nın ayağının kırılması sonrasında bizim de kırıldığımız ve oradan dönemediğimiz görülüyor. Hiç oraya da dönmek istemiyorum aslında. Ne kırdı, kim kırdı, nasıl... Muslera bizim için bir kaleciden daha fazlası. Kaleciliği, profesyonelliği, hizmeti, insanlığı, Muslera bizim için önemli bir figür. Allah beterinden saklasın diyoruz ve bir an evvel dönmesi için gerek doktorlarımız, gerek kendisi çalışıyorlar. Tabii ki olmasını isteriz ama olmadığı zaman da diğer kalecilerimize güveniyoruz. Gerek Fatih, gerek Okan bizimle devam edecekler ve inşallah aratmayacaklardır. Muslera'nın ayrıca futbolu da burada bırakacağını düşünüyorum. Geldiği zaman da, zaten son senesi mukavelesinin, bu mevzu da gündeme gelir ve kulübümüz gerekli şeyi de yapar. Bu kadar hizmeti olmuş ve olmaya devam edecek bir oyuncuya sahip olduğumuz için kendimizi mutlu addediyoruz.

SEYİRCİSİZ OYNAMAK DEZAVANTAJ
Geçen sene de gördük ki sahada herkesin sesinin duyulduğu, teşvik edenin olmadığı, korkunun çekincenin olmadığı, hakemin bile dünyanın en rahat insanı gibi hareket ettiği bir ortam gördük geçen sene. Kendi sahanızda seyirci olmayınca takımları birbirinden ayır eden özellikler (baskı, teşvik, moral) ortadan kalkıyor. Herkes eşit oluyor. Galatasaray için seyircisiz oynamak büyük bir dezavantaj, geçen sene gördük ki saha içerisinde herkes çok rahattı. Büyük takımların en büyük özelliği taraftarları, seyircileridir. Sahada yüksek rakamla, seyirciyle dolu oynamak avantaj yaratmaktır.

TRANSFER KONUSU
Transfer konusunda bakıyorum, bir çok haber yapılıyor ancak bunların bir çoğundan benim haberim yok. Kolay kolay transfer yapılamıyor, ekonomik durumdan dolayı.. En iyisini yapmak için uğraşıyoruz. Umarım, niyetimize ve hedefimize uygun bir şeyler yaparız. Galatasaraylılar şunu bilmeli ki, almış olmak almak veya yapmış olmak için yapmak istemiyorum. Kafamda bir takım oluşturduğumda onlara uygun oyuncularımız var. Hem yaş ortalamasını indirecek, hem de Galatasaray'a değer kazandıracak bir takım planlıyoruz. Olursa olur, olmazsa Galatasaray'ın bu kadrosu devam edecek. Karalar da bağlamayız, söylenmeyiz de.. Ya bu niye böyle oldu demem, demedik, demeyiz. Bize uygun olursa, eksik yerlerimiz sadece şuanda bahsi geçen orta saha değildir. Onun için zor sezonu karşılayacak bir takım bende istiyorum, her mevkinin 2 adamı da hazır olsun veya birbirine yakın olsun. Ama bize Avrupa'dan şuanda veya bir kaç senedir ayıran en önemli özellik ekonomik koşullar. Dolayısıyla makası açan en önemli unsur budur. Şuan herkesin sıkıntısı aynı. Parasal sıkıntıyı aşmadığımız sürece her kulübün işi çok zor.

Yeni bir Ostersunds veya Tromso faciası olur mu? Eski Açık'ın yeni bölümünü izlemeyi unutmayın... ↓↓


Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.